Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kamulaştırmasız el atma davasında idarenin taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir niteliğinde -davalıdır- şerhi konulması yönündeki taleplerinin Mahkemece reddi de tapu kaydına 31/b şerhi konulması açısından hukuken kabul edilir bir gerekçe değildir. İdarenin enerji nakil hakkı geçirmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atmasından kaynaklı mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan böyle bir davada taşınmaz payının devrine engel getirmek davacının mülkiyet hakkına orantısız bir müdahale olacağı gibi, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davacı hukuken mevcut durumundan dahi olumsuz bir hukuksal konuma geçecektir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, tapu kaydına muhtesat şerhi verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 8.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    III hükmüne göre aile konutunun mülkiyeti eşlerden birine ait ise aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan diğer eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesinin istenebilmesi için aile konutunun mülkiyetinin eşlerden birine ait olması gereklidir. Üçüncü kişinin tapu kaydına ise aile konutu şerhi konulamaz. (Emsal karar: GENÇCAN-Mal Rejimleri Hukuku, Ankara-2007, s. 228) Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

      Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

      Davalı karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Yıllık kira bedelinin toplamı olan 57.680,00- TL'nin yatırıldığını, bu kira bedelinin 2018- 2019 yılı kira bedeli olduğunu, davacının bu bedeli kabul etmesi nedeniyle kira akdinin yenilenmiş olduğunu bu nedenle karşı davasının kabulü ile kira akdinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "A)Asıl dava yönünden; 1- Davanın KABULÜ ile, davalı T3 Hiz. Ltd. Şti'nin Antalya İli Serik İlçesi Belkız Mah. 114 Ada 8 nolu parselden TAHLİYESİNE, taşınmaz boş olarak davacıya TESLİMİNE, B)Karşı dava yönünden; 1- 27/05/2017 tarihli kira akdinin yenilenmiş olduğunun tespiti talebinin REDDİNE," şeklinde karar verilmiştir....

      Davalı vekili, taraflar arasında 12.05.2008 tarihinden itibaren 10 yıl süreli olarak akdedilmiş ve tapu kaydına da şerh edilmiş bulunan alt kira sözleşmesi bulunduğunu, muafiyetten yararlanma, süresinin Rekabet Kurulu kararlarına göre 5 yıl olduğunu, müvekkilinin hukuka aykırı feshinin bulunmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin 5 yıllık süre sonunda kanunen ve kendiliğinden sona erdiğini, iddianın dayanağı protokolün, taraflar arasındaki dikey ilişkiyi kesintiye uğratarak 5 yıllık yeni bir ilişki kurulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira şerhinin terkini Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira şerhinin terkini davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tapu kaydındaki kira sözleşmesi şerhinin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, taraflar arasında düzenlenen ve tapu kaydına şerh edilen 16/09/2010 tarihli kira sözleşmesinin feshedildiğini belirterek taşınmazın tapu kaydında bulunan kira şerhinin terkinini talep etmiştir. Davalı vekili kira sözleşmesinin 16 maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkilendirildiğini belirterek yetkisizlik kararı verilmesini savunmuştur. Mahkemece, HMK.nun 17.maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ......

          davalı şerhi işlenmesini talep ettiğini belirtmiştir....

          nin davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak davalı banka lehine 470.000,00 TL tutarında ipotek tesis ettiğini belirterek gayrimenkul üzerine, davalı banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına, davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak herhangi bir icrai işlemin yapılmaması için yargılama bitinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına, gayrımenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Türk Medeni Kanunun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....

          UYAP Entegrasyonu