Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

    Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

      Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür.Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında...

        Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

          Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2209 - 8649 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

            Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2287-8618 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

              Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/ 2293 - 8659 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

                Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2297- 8636 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

                  Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2286-8632 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

                    -KARAR- Asıl dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; birleşen dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne ve davalılar adına olan kaydın iptali ile davacıların mirasbırakanı ... oğlu ... adına tesciline; birleşen dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile, çekişme konusu 201 parsel sayılı taşınmazın davacıların mirasbırakanı ... oğlu...'a ait olduğu belirlenmek suretiyle asıl davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalılar ve birleşen davanın davalısı tapu müdürlüğünün öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalılar ve birleşen davanın davalısı tapu müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 28. maddesi uyarınca şahsiyetin ölümle son bulduğu göz ardı edilerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ölü kişi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi isabetsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu