"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; yolsuz tescil ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ipotek bedelinin tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından tazminat istemine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 3....
Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, TMK'nın 1015. maddesine göre, “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya TMK'nın 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir. Geçerli bir hukuki sebepten yoksun yada sakat olan tescil baştan itibaren yolsuz tescildir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, 102 ada 34 parsel sayılı taşınmaz davalılardan ... adına kayıtlı iken, Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda 9/28 payın davacı adına tesciline hükmedildiğini, kararın 12.06.2003 tarihinde kesinleştiğini, ilam Tapu Müdürlüğünce infaz edilmeden davalı ... ile diğer davalı ... arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını ve 34/44 payın davalı ...’a devrinin sağlandığını, her iki davalının da mahkeme hükmünden haberdar olduklarını, bu şekilde oluşan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek, 9/28 payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II....
Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 1- İcra Memurlarının davaya dahil edilmemesine ilişkin olarak yapılan istinaf talebinin incelenmesinde; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2014/9967 Esas 2015/10601 Karar numaralı kararında da belirtildiği üzere; "Dava, yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişme konusu taşınmazdaki tescilin illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olan dava, yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişme konusu taşınmazdaki tescilin illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olacak tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak kayıt malikine ya da maliklerine karşı açılması gerekeceği kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 1028 ada 2 sayılı parselin 12.04.2007 tarihli ihale ile davalıya satıldığını, ancak anılan ihalenin İdari Yargı yerinde açılan dava sonucunda iptaline karar verildiğini, böylece davalı adına oluşan kaydın dayanaksız kaldığını ileri sürerek tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, satış ihalesinin iptaliyle kaydın yolsuz hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Gerçekten, yasanın 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayalı veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuz tescildir. Böyle bir tescil yüzünden hakkı zedelenen kimse tescilin yolsuz olduğunu, iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan ileri sürebilir ve mülkiyet hakkı sahibinin kötüniyetini ispat yükü bunu iddia eden davacıya düşer. Bu bakımdan somut uyuşmazlıkta mülkiyet hakkı sahibi ...’nin iyi niyetli olup olmadığı yönü üzerinde önemle durulmalı, 29.6.1998 tarihli “Sulh Protokolü” başlıklı belge yeterince değerlendirilmelidir. Davalı anılan protokolün iptali için dava açtığını ileri sürdüğünden öncelikle mahkemece, bu konuda açılan davanın akıbeti araştırılmalı, anılan protokol davalı ...'...
Öyle ise 113 ada 49 parselin dayanağı olan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu sicil kaydının yolsuz tescil niteliğine dönüştüğü kuşkusuzdur. Davacı ... de, dava dilekçesinde yolsuz tescil niteliğinde bulunan 113 ada 49 parselin tapu kaydının iptali ile kayıtların eski hale getirilmesi ve ... adına tescili isteğinde bulunmuştur. O halde davacı ...'nin 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ihyasına yönelik eldeki davayı açtığı, mülkiyet hakkına sahip olduğu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu tartışmasızdır....
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1969 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmazın (A) bölümü orman sınırları içinde bırakılmış, 2008 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1986 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Dava, öncesi orman olan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu parsel orman sınırları içinde bırakılmış, 1986 yılında yapılan ve 08/01/1987 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1969 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan ikinci kadastro yoluyla kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....