Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

El atmanın önlenmesi davası ile, mülkiyet hakkına yapılan fiili müdahalenin giderilmesi amaçlanmakta iken kamulaştırmama işlemine karşı açılan iptal davasında ise tam tersine idarenin kamulaştırma bedelini ödemek suretiyle taşınmaz mülkiyetini üzerine alması sağlanmaya çalışılmaktadır. İdarenin hukuka aykırı işleminin iptal edilmesi sonucunda kamulaştırma işlemi gerçekleştirileceğinden, kamulaştırma yükümü altında olan idare tarafından bedel tespiti ve tescil için açılacak dava ise iptal davasının dolayısı ile kamulaştırma işleminin sonucu ve tamamlayıcısıdır. Buna göre, imar planında kamu alanında kalan taşınmazlar için süresinde kamulaştırma yapılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanmış olduğu, bu nedenle mülkiyetin bedele dönüştürülmesi suretiyle tazminat verilmesi istemiyle açılan davalar, esasen idarenin kamulaştırmama ya da parselasyon yapmama yolundaki olumsuz idari işleminin iptali yoluyla taşınmaz bedelinin ödenmesine ilişkin davalardır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan noter satış vaadi sözleşmesi ile taşınmaz satın aldığını, ancak tapu devrinin verilmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında talebini tazminata dönüştürmüştür. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, noter sözleşmesi ile davacıya satılan taşınmazda davalının hissesinin bulunmadığı ayrıca mülkiyetin teslimine ilişkin sözleşmede düzenleme olmadığı ayrıca senet tarihi ile dava tarihi arasında da zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      ın üyesi olduğu ....Sitesi Kooperatifinde 67 numaralı arsa üzerinde yer alan 2 katlı binanın 1. katının davacı tarafından yaptırıldığı, TMK'nin 724. maddesi gereği arsanın yeterli kısmının veya bedel karşılığında tamamının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, 11.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile tapu iptali ve tescil isteği yerinde görülmediği takdirde 1. katının davacı tarafından yaptırıldığının ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile bu hususun tapu sicilinin beyanlar hanesine şerh edilmesine, bu talebinin de yerinde görülmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50.000 TL'nin (yapılan tadilat ve onarımlar dahil) davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Dahili davalı ... Tekir davayı kabul ettiğini açıklamış, dahili davalı ... ve davalı S.S....Sitesi Turizm Geliştirme Kooperatifi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

        Mahkemece; 27.10.2011 tarih, 2008/159 Esas, 2011/413 karar sayılı hüküm ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen hükmün davalı vekilince temyizi üzerine karar dairemizin 26.06.2012 tarih, 2012/4501 Esas, 2012/6187 karar sayılı bozma ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu kayıt maliki Papken'e ait mirasçılık belgesinin dosyaya sunulması için her iki tarafa süre verildiği, ancak taraflarca mirasçılık belgesinin sunulmadığı, davacı tarafın davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 29/05/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, davacıların 1196 ada 169 parsel sayılı taşınmazda malik olduklarını, önalım hakkına dayalı olarak dava konusu taşınmazdaki davalı hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kamulaştırma yoluyla idare adına tescil edilen taşınmazın tapu iptali ve mülkiyetin iadesi isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyetin yolsuz tescil nedeniyle iadesine yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece bu defa bu tür bir davanın ancak mülkiyetin yitirildiği yani tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceği, ancak incelenen tapu kaydında davacının halen hissedar olduğu, dayanak gösterilen mahkemenin 1990/307 E. - 1998/67 K. sayılı kararının henüz kesinleşmediği, bu anlamda mülkiyetin davalı Hazineye daha geçmediği gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesinin .../05/2013 gün ve 2013/7306 E. - 2013/10931 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Yargıtay .... Hukuk Dairesi bozma ilamında" Müşterek mülkiyete tabi tapu maliklerine yönelik açılan söz konusu tapu iptali ve tescil davasında, paydaşlar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. İhtiyari dava arkadaşlarından her biri hükmü yalnız başına temyiz edebilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları ...’ın mirastan mal kaçırma amacıyla üzerinde gecekondu inşaa ettiği tapu tahsis belgeli taşınmazını 1986 tarihinde davalı oğluna devrettiğini, davalının devir tarihinde alım gücünün olmadığını, gerçekte bağış yapıldığını, zilyetliği devir sözleşmesinden sonra imar uygulaması ile 10167 ada, 5 imar parseline dönüştüğünü, temlik işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasçılar arasında yapılan anlaşma uyarınca ½ payının adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zilyetliğin devri yoluyla yapılan temliklerde muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                    UYAP Entegrasyonu