Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.07.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 19.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili I blok 11 nolu dairenin alımı konusunda ......

    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. TMK' nun 1025. maddesine göre " bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak telkin edilmiş yada değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.İyi niyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." TMK' nun 1023. maddesinde " tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. " denilmektedir. Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı davalar işin aynına (mülkiyet hakkı) dayalı davalardan olduğundan, hak düşürücü süre ya da zamanaşımı söz konusu değildir." (Yargıtay 1....

    Mahkemece, Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi uyarınca tapu sicil müdürlüğünün belgeye aykırı yazım veya tescilin düzeltilmesi için Defterdarlık veya Malmüdürlüğünden düzeltme için dava açmasını talep edebileceği, doğrudan dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi uyarınca tapu kaydında yapılan işlemlerin yolsuz olduğu iddiasına dayalı düzeltme isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi, bir ayni hak tapuya yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ise ayni hakkı zedelenen kişi bunun düzeltilmesini isteyebileceği gibi tapu memuru da re’sen hakime başvurarak düzeltme isteyebilir....

      Ne var ki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 sayılı Kararı.) Ne var ki, somut olayda yukarıda değinilen biçimde açılmış bir tescil davası bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle davacı tarafa tescil davası açması için önel verilmesi açtığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra davacının yolsuz tescil iddiası bakımından gerekli araştırma ve ve incelemenin yapılması, tarafların delillerinin eksiksiz toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yukarıdaki ilkelere uygun düşmeyen gerekçe ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir....

        Davacıların tacir olmadıkları dosya kapsamına göre sabit görüldüğünden, davanın genel görevli mahkeme olan "Asliye Hukuk Mahkemeleri" nezdinde görülmesi gerekmekle mahkememizin görevli olmadığına ve dosyanın olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle kesinleşmesinin akabinde re'sen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı 37. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine ..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava; yolsuz tescil nedeni ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda dava; " sahte senede dayalı başlatılan icra takibi nede niyle borçlu olmadığının tesbiti ve yapılan icra satışının yolsuzluğuna dayalı tapu iptali tescil davasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, Yaylabayır Beldesi 232 ada 16 parsel sayılı 3282 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğu, yörede 1946 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istemişle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., Yukarıkızılca Köyü 209 ada 263 parsel sayılı taşınmazın 1949 yılında yapılan ve 17.10.1949 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, 209 ada 263 parselin davalılar adlarına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... Şöngör ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1984 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                Hukuk Dairesinin 2014/9967 Esas 2015/10601 Karar numaralı kararında da belirtildiği üzere; "Dava, yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişme konusu taşınmazdaki tescilin illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olan dava, yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişme konusu taşınmazdaki tescilin illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olacak tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak kayıt malikine ya da maliklerine karşı açılması gerekeceği kuşkusuzdur. Bu tür davaların Tapu Müdürlüğü aleyhine açılıp görülmesi mümkün değildir....

                Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 7.618 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptal edilerek 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

                  UYAP Entegrasyonu