Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, öncesinde 1574 parsel olarak davalının miras bırakanları ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın, Hazinenin açtığı tapu iptali ve tescil davası sonunda E.. 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.01.1974 tarih 1972/231 Esas ve 1974/32 Karar sayılı ilamı ile 22.11.1973 tarihli krokiye göre 4700 m2 lik bölümünün tapu miktar fazlası olarak Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 26.01.1976 tarihinde kesinleştiği, ancak tescil kararı tapuda infaz edilmeden, 1574 parselin imar uygulaması sonucu davaya konu 229 ada 12 parselle birlikte birçok imar parselinin oluştuğu, imar uygulamasında Hazinenin anılan iptal tescil ilamının gözetilmediği, imar parsellerinin 31.01. 1997 tarihinde 1574 parselde kayıt maliki olarak görünen kimseler adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır....

    İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi YARGITAY İLAMI Dava yolsuz tescil yoluyla oluşan Tapu iptal ve tescil davası istemine ilişkin olup, kadastro öncesi nedene de dayanılmamıştır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve ilgili Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yüksek (1). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 02.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        (E.M.Y.nın 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanama olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

          tapu iptal ve tescil istemi yönünden reddine, tenkis istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalıya ait ... parselin kamulaştırma işlemi ile ifraz edilmesi sonucunda oluşan ... parselin davalı ... adına tescil edildiğini, ifraz işlemi sonrası 1346 parselin tekrar kamulaştırmaya tabi tutularak 13/10/1992 tarih ve 2780 yevmiye nolu işlem ile Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil ve yol olması nedeniyle sicilinden terkin edildiğini, davalının davacı idareye müracaat ederek ... parseldeki kamulaştırma işleminin hatalı yapıldığını bildirip taşınmazın adına tescilini talep ettiğini ve idarece talep sehven kabul edilerek taşınmazın davalı adına tashih işlemi ile tescil edildiğini, bu tür bir işlemin yapılabilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğünün bu yönde bir isteği veya muvafakatinin olması gerektiğini bu nedenle yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline...

              (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın kayden malik olduğu 1918 parsel sayılı taşınmazın, Tapu Sicil Müdürlüğü'nün ihmali ile Hazine arazisi zannıyla 1967 yılında tahsisen Altındağ Belediyesi, 1982 yılında İzmir Belediyesi, 1991 yılında ise davalı ... Belediyesi adına yolsuz olarak tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

                    halde davanın esasını ve açmış oldukları dava konusu anlamında yok hükmünde olan bir idari işlem dolayısıyla davanın usulden reddedilmesi hukuken de uygun olmadığını, dava konusu yolsuz tescil sebebiyle tapu iptali ve tescil davası olup, yapılan tescil işleminin İptali ile ona dayanak olan idari işlemin de yok hükmünde olduğu, geçersiz ve hukuka aykırı olduğu sonucu Yargıtay kararlarında da sabit olduğunu, yolsuz tescil İle mülkiyet hakkı hiç doğmadığından, hatta tamamlayıcı nitelikteki tapu kayıtlarının dahi iptal edilebildiği bir konuda, dayanak idari işlemin varlığından dahi söz edilemeyeceğini, mahkeme kanaati ile yolsuz tescilin varlığı kabul edildiğine göre, tapudaki sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının hiç oluşmadığı, dolayısıyla iptal edilebilir hukuken uygun bir İdari işlemin de olmadığı sonucu çıktığını, zira, Yargıtay'ın kararlarında da; başlangıcından beri yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydı sicilinin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğamayacağını...

                    UYAP Entegrasyonu