WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması, Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.17.09.2013(Salı) KARŞI OY YAZISI Mahkemece davacı kadının rızası alınmadan davalı koca adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaza davalı banka tarafından ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m. 194), mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapuda "Arsa" vasfıyla ve davalı eş adına kayıtlı olduğu, inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda taşınmaz üzerinde ruhsatı olmayan kagir tek katlı evin olduğu belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Davacı tarafından açılan aile konutu şerhi ile ipoteğin kaldırılması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece aile konutu şerhi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ipoteğin kaldırılması davasının ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının ipoteğin kaldırılması davası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Davacı asıl tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının asıl ve birleşen davasının kabulü ile Malatya ili Yeşilyurt ilçesi Yaka köyü L40B06C2 pafta 200 ada 15 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı Vakıflar Bankası lehine konulan 12319 yevmiye nolu ve 12/06/2012 tarihli ipoteğin kaldırılarak taşınmaz ile ilgili yapılan satış işleminin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı banka vekili; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulması, tapu iptali ve tescile ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 13. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.06.2013 gün ve 2012/919 E. - 2013/490 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.03.2014 gün ve 2014/5673 E. - 2014/7354 K. sayılı ilamıyla; “Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka iyi niyetli olduğunu savunmuştur....

          Maddesine dayalı olarak açılan aile konutu şerhi konulması ile ipoteğin kaldırılması davasıdır. Aile konutu şerhi konulması talepli davası yönünden; Davacı taraf her ne kadar dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş ise de; Tapu Müdürlüğü'nün talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediğine ilişkin belge ibraz edilmedikçe malik olmayan eşin şerh konulması yönündeki talebi dava yoluyla ileri sürmesinde hukuki yararı bulunmadığı, davacı vekilince bu yönde bir belge ibraz edilmediğinin anlaşıldığından bu talep yönündne davanın reddine karar vermek verilmiştir. İpoteğin kaldırılması talepli dava yönünden; Türk Medeni Kanununun 194. Maddesine göre eşlerden biri , diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz hükmü yer almaktadır....

          Daha sonra davacı, 27.10.2015 tarihli dilekçesiyle ipoteklerin kaldırılması yönündeki talebinden feragat etmiş ancak aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescili ile dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talepleri yönünden ise davalarına devam etmiştir. Mahkemece, davanın münhasıran aile konutu şerhi davası olduğu kanaati ve taşınmazın halen başkası adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir. Mahkemece, davacının davası TMK 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davası ile aile konutu şerhi konulması davası olduğu dikkate alınmaksızın, münhasıran aile konutu şerhi konulması davası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış ipoteğin kaldırılması ve Aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. 1- Davalı T4 vekilinin adli yardım talebi yönünden yapılan incelemede; İstinaf başvurusunda bulunan davalı istinaf dilekçesinde adli yardım isteminde bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması, ipoteğin kaldırılması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194.maddesi gereği aile konutu olduğu iddiası ile aile konutu şerhi konulması ve taşınmaz üzerine konan ipoteklerin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu durumda, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “aile konutu şerhikonulması ve bu bölümler yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2- 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38.maddesinin (b) bendi gereğince avukat, aynı işte menfaati çatışan kimseleri aynı anda temsil edemez. Dava da davacı ... ile davalılardan ...”nun aynı vekil ile temsil edilmelerinin Avukatlık Kanunu'nun 38/b maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu yön gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu