Dairesinin 07.12.2007 tarih ve 2007/5183 E.,2011/1862 K. sayılı kararı ile iptal edildiği gözetildiğinde, davalı adına yapılan tescilin yolsuz tescil durumuna düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 13. Hemen belirtmek gerekir ki; Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmıştır. 14. Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (TMK. m.705/1, 1021), tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Bu bakımdan tescil illi bir hukuki muameledir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 1015. maddesinin birinci fıkrasına göre tapu sicilinde tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır. 15....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2017 NUMARASI : 2013/34 ESAS - 2017/617 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve birleşen davalarda davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hazine adına kayıtlı olan taşınmazların 3367 Sayılı Kanun uyarınca hazırlanan imar planına istinaden köy gelişim alanı olarak belirlenmesi sonucu taşınmazların anılan Kanunun 5178 sayılı Mera Kanunu'nun 6. Maddesi ile değişik ek 12. Maddesindeki hükme uyulmadan Maliye Bakanlığı (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) görüşü olmadan Büyükdamlacık Köyü Tüzel Kişiliği adına yolsuz tescil edildiğinden taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava ve birleşen dava ; yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1969 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmazın (A) bölümü orman sınırları içinde bırakılmış, 2008 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1986 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 29.03.1988 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur. Geçerli bir hukuksal nedene dayanmayan tescil işlemi yolsuz tescil niteliğini taşır ve her zaman iptali istenebilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/5/2001 gün ve 2001/1-464 Esas ve 2001/470 Karar sayılı ilamı). Yolsuz tescille ayni hak kazanılmış olmaz (Prof.Dr.M.... Oğuzman, Prof.Dr.... Seliçi Eşya Hukuku 5.bası 1998 s.141). Öte yandan, doğal ... ve kaynak niteliğindeki ormanların, özel mülkiyet konusu olmasına yasal olanak yoktur. Bu tür yerler hakkında gerçek kişiler adına sicil oluşturulması da taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini değiştiremez....
Mahkemece, yenileme tespitine itiraz davasının reddine, mülkiyete yönelik tapu iptali tescil davası yönünden ise görevsizlik kararı verilerek dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, sulh hukuk mahkemesince de görevsizlik kararı verilerek dava dosyası asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin ... bilirkişi 08.01.2007 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen 4760.80 m2 kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (B) ile gösterilen 7850.82 m2'lik kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz ve tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 31.05.1953 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Çünkü, TMK’nun 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur ve yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, davalı yüklenici Şenol ile davalı arsa maliki arasında Kadıköy 1.. Noterliğinde 03.07.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Davalı yüklenici bu sözleşme uyarınca tarafına bırakılan 59/100 payın 52/100 payını 22.04.1998; bakiye 7/100 payı da 17.05.2001 tarihinde noterde düzenlenen devir ve temlik sözleşmesiyle davacı kooperatife devretmiştir....
Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı üzere gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya birkaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Belirtilmelidir ki, yolsuz tescil bir üst kavramdır. Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı (tescilden önce) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi TMK'nun 1025.maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....
İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3.2.2....
Somut olayda, 12/11/2014 tarihinde yapılan tapuda ferağ işlemi ile devir işleminin gerçekleştiği, davacı tarafların tapu iptali ve tescil davasının ise henüz kesinleşmediği, tapu kaydında "DAVALIDIR" şerhi bulunmadığından, davalı idarenin kötü niyetli olduğundan da söz edilemeyceği, bu hali ile yolsuz tescil söz konusu olmadığı ve davaya konu devir işleminin geçerli olup, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.02.2013 gün ve 2012/3 E., 2013/65 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.11.2013 gün ve 2013/12719 E., 2013/16456 K. sayılı kararı ile, "…Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, 5335 sayılı Yasa'nın 32/1. maddesinin iptal edildiği, ancak iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, tamamlanmış hukuki işlemlere uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 36106/6 parsel sayılı taşınmazın, TCDD tarafından ihale ile davalıya temlik edildiği, bu şekilde sicil kaydının oluştuğu ve daha sonradan ihalenin feshedildiği anlaşılmaktadır....