ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen tapu iptali ve tescil davasının kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile harçtan muaf olan davalı Hazine aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu, gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp davanın kabulüne dair yeniden verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 1222 parsel sayılı taşınmazı da içerisine alacak şekilde yapılan mevzii imar planı sonucu olaşan 1617 imar parselinin dayanağını teşkil eden imar işleminin valilikçe onaylanmaması nedeniyle geçerli bir idari işleme dayanılmaksızın yapılan tescilin yolsuz tescil durumunda da olacağından çekişme konusu 1222 parsel sayılı taşınmazdan 1617 parsele giden 76m²'lik kısmın da yolsuz tescil durumda olup, iptali gerektiği gözetilerek bu kısma ilişkin davanın kabulü doğru olduğu gibi, 1617 parselin diğer paydaşlarının da her zaman dava açarak tapunun iptalini sağlamalarının mümkün bulunduğu gözetilerek doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince ... Tapu Sicil Müdürlüğü'nün de yasal hasım olarak davada yer almasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve ... bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 31.12.2981 tarihinden önce bilim ve ... bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği taşınmaz daha önce yapılan orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934....
1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, Yaylabayır Beldesi 232 ada 16 parsel sayılı 3282 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğu, yörede 1946 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istemişle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1984 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Mahkemece, ... aleyhine açılan davanın, dava tarihinde davalının ölü olması nedeniyle reddine, Davalı ... ve ... aleyhine açılan davanın 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık dava açma süresi geçmiş bulunduğundan reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan daha sonra nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazın yolsuz olarak oluşturulan tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Yörede 1944 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve Hazine adına tapuya tescil edilen orman kadastrosu, 14.12.1994 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 28.01.1970 tarihinde kesinleşmiştir....
İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...