Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin olarak, sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek; uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarını yeniden üreterek tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını sağlamak ve bu surette Türk Medenî Kanununun öngördüğü tapu sicilini sağlıklı ve güvenilir hale getirmektir. Uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin tartışmalar gündeme getirilemez ve kadastro komisyonlarınca bu konularda inceleme, değerlendirme ve tespit yapılmaz. Başka bir ifadeyle, mülkiyete ilişkin ihtilaflar, uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmezler....

    Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin olarak, sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek; uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarını yeniden üreterek tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını sağlamak ve bu surette Türk Medenî Kanununun öngördüğü tapu sicilini sağlıklı ve güvenilir hale getirmektir. Uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin tartışmalar gündeme getirilemez ve kadastro komisyonlarınca bu konularda inceleme, değerlendirme ve tespit yapılmaz. Başka bir ifadeyle, mülkiyete ilişkin ihtilaflar, uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmezler....

      Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu.....mahallesinde bulunan eski 1014 parselin, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanağındaki gibi 28115 ada 43 parsel sayısında ve 1831,45 m2 yüzölçümünde tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin tescile yönelik istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

        Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin olarak, sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek; uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarını yeniden üreterek tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını sağlamak ve bu surette Türk Medenî Kanununun öngördüğü tapu sicilini sağlıklı ve güvenilir hale getirmektir. Uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin tartışmalar gündeme getirilemez ve kadastro komisyonlarınca bu konularda inceleme, değerlendirme ve tespit yapılmaz. Başka bir ifadeyle, mülkiyete ilişkin ihtilaflar, uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmezler....

          Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

          Köyü 316 sayılı parselin ekli krokide gösterilen 664 m² bölümün eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendirildiği iddiasıyla, bu bölümün tapu kaydının iptali ve davalının elatmasının önlenmesini istemiş; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.05.2012 gün ve 2012/53-55 sayılı, davanın 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen altı aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz davası olduğu, davada mahkemenin görevli olmadığı, kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine ilişkin kararının kesinleşmesiyle, dava dosyası Kadastro Mahkemesine gönderilmiş; kadastro mahkemesi ise, davanın askı süresinden sonra açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu, davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna değinerek davanın görev nedeniyle reddine karar vermiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12/03/2013 gün ve 2012/13629-2619 sayılı kararıyla bozulmuştur....

            Yörede 2004 yılında yenileme kadastrosuna başlanmış ve taşınmaz 312 ada 16 parsel altında 12027.33 m2 palamutluk olarak yenileme işlemine konu olmuştur. ..., çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tespitin iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescil istemi ile askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece; yenileme kadastrosu sırasında yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı bir işlem yapılmadığı, sınırlarının değiştirilmediği, ormana tecavüz edilmediği, yüzölçümündeki farklılığın ilk arazi kadastrosundaki tersimat hataları ile kullanılan ölçü ve teknolojinin yetersizliğinden kaynaklandığı, mülkiyete ilişkin hakların ise yenileme kadastrosunda ve kadastro mahkemesince inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesi ile yenileme tespitine itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

              Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                Yönetimi vekili, 28/03/2013 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile; taşınmazların kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine; Davalı-karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 23/02/1949 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu, 01/02/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... (...) Kadastro Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescili ile orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası sırasında mahkemece, yörede orman kadastrosu yapıldığından söz edilerek görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı tarafından, ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde, orman tahdidine itiraz davası açılmış; yargılama sırasında bu dava, Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan dava ile birleştirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu