Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulması'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde: davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine; dava konusu 28100 ada 8 parsel ve 28100 ada 27 parsel sayılı taşınmazların uygulama tutanağındaki gibi tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına; davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesine göre yapılan kadastro çalışmasına itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, afet kadastrosundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, bu niteliğine göre Yargıtaydaki inceleme yeri 16. Hukuk Dairesidir. Sözü edilen Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, görevli Dairenin Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 28.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile de davalı adına tescil edilmiştir....

        Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile de davalı adına tescil edilmiştir....

          Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile de davalı adına tescil edilmiştir....

            Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2007 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1959 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra satış suretiyle davalılar adına tescil edilmiştir....

              Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 457 numaralı parselin tapusunun iptali ile orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1957 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, .... Köyü 169 parsel sayılı 12500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 2003 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve istemin kesinleştiğini belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, diğer davalılar aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

                  Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2006 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmıştır. 1984 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda taşınmaz kişiler adına tespit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                    11/1.maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, tapu kaydının yasal değerini yitirdiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3....

                      UYAP Entegrasyonu