Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Orman Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun'a göre henüz sınırlaması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması çalışmalarına başlanıldığı, bu çalışmanın sonuçlandırılarak ilân edildiği; dava sırasında yapılıp ilân edilen orman kadastrosunun, davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmeyeceği ve eldeki tapu iptali ve tescil davasının aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü belirtilerek bu durumda orman kadastrosuna itiraz davasının tapu iptali ve tescil davasından ayrılıp orman kadastrosuna...

    Köyü 298 parsel sayılı 4440,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 2006 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını, bu durumun davalı tarafından daha önce açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu ...Kadastro Mahkemesinin hükmü ile de belirlendiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle... adına tescili ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle... adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir....

      Dosya kapsamından,davacı hazinenin 07.02.2003 tarihinde 37 ada 99 ve 100 parsel sayılı taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve hazine adına tescil edilmesi gerektiği iddiası ile açtığı ve dava sırasında orman idaresininde katıldığı dava sonunda, Urla Asliye Hukuk Mahkemesince 08.03.2006 tarihinde Tapu iptali ve tescili davasından tefrik edilen orman kadastrosuna itiraz davası görevsizlikle Kadastro Mahkemesine aktarılmış, Kadastro Mahkemesincede orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptaline dair verilen 14.10.2009 tarihli karar, Yargıtay 20....

        Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten reddine, diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

          Yönetimi vekili de 15/04/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilân edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... Köyü, Cilt: 222, Sayfa 95, Sıra: 16'da tapuya kayıtlı olan ve ...'den satın alınan taşınmazın arazi kadastrosu sırasında tapulama harici bırakıldığını bildirerek davacı adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Köyünde 19.08.1993 tarihinde kesinleşen arazi ve orman kadastro çalışması vardır. Ancak, taşınmaz Sebil Köyünde orman kadastrosuna tabi tutulmuş ve bu çalışma 23.11.1987 tarihinde kesinleşmiştir....

              Davacı T1, dava konusu 228 parsel sayılı taşınmazı 18 yıldan beri nizasız ve fasılasız olarak kullandığı, taşınmaza zeytin, incir, hurma, kayısı vb. meyve ağaçları diktiği, bugüne kadar da kendisinden başka ne özel ne de tüzel kişinin müdahalesinin olmadığı, taşınmazı 18 yıl önce Mehmet Kalay ve Fazlı Okur isimli şahıslardan satın aldığı, 18 yıl önce satın aldığı yerin T4 adına tescil edildiğini öne sürerek tescil işleminin iptali ile davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava, uygulama kadastrosu sonucu askı ilan süresi içerisinde açılan satın alma ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden sonra 1995 yılında yapılan ve dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 08/04/1986 tarihinde kesinleşmiştir. Dava her ne kadar tapu iptali olarak açılmışsa da yargılamanın devamı sırasında yapılan orman kadastrosu nedeniyle orman kadastrosuna itiraza dönüşür. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi kadastro mahkemesinindir. Hal böyle olunca; mahkemece tapu iptali ve tescil istemi elde tutularak, orman kadastrosuna itiraz yönünden dava tefrik edilmeli ve kadastro mahkemesine gönderilmeli ve sonucu beklenmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 07/10/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Bu itibarla,… kararın temyize konu edilen tapu iptali ve tescil talebi yönünden yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davacı Orman Yönetimi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.) denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ve orman kadastrosuna itiraz davalarında tapu iptali ve tescil kararında görev genel mahkemelere ait olduğundan bu istem yönünden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  O halde mahkemece; tapu iptali ve tescil davası elde tutulup, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden kadastro mahkemesi görevli olduğundan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının HMK'nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Kabule görede çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde “... lehine 2.081 m2 alanda daimi irtifak hakkı ve ... lehine 04.05.2006 tarihinde 200.000,00.- TL bedelli fekki bildirilinceye kadar ipotek “ şerhleri bulunduğu halde lehlerine şerh konulan kurumların davada yer almaları sağlanmadan yokluklarında yargılama yapılarak sonuca gidilmesi de doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu