Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a iadesine, alınması gereken karar düzeltme harçları peşin olarak yatırıldığından davalılar ... ve ...'dan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 660,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 05.10.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi. - MUHALEFET ŞERHİ - Hukuk sistemimizde taşınmaz mülkiyeti edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ..... ile.... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair...... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.12.2013 gün ve 48/585 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ........ vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, eklemeli zilyetlik ve TMK 713/2. maddesi uyarınca dava konusu 1265 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı....... ve kayyım vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, tapuda malik olarak görünen "..."ın soy ismi ve baba adının olmadığı, ...'...

      Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      Dava dilekçesindeki anlatımlar, tedavüllü tapu kaydı, resmi senet ve tüm dosya kapsamından, davacının eski tapu maliki ve mülkiyet hakkı sahibi olduğu, davacının adına kayıtlı taşınmazı 20//11/2015 tarihinde satış suretiyle davalıya devrettiği sabittir. Davacı eski tapu maliki ve mülkiyet hakkı sahibi davalıdan aldığı borcun teminatı olarak davalıya devrettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep ve dava etmiştir. Dava, inançlı temlikten kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin iş bölümünün 4. maddesinin (d) bendinin hatırlatma kısmında : Mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır." düzenlemesi yer almaktadır....

      Sayılı ilamında bu tür davaları 675 sayılı KHK'nın 12. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları olarak nitelemektedir. (aynı şekilde Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2018/1404 E., 2019/1272 K., 2021/511 E., 2022/474 K., 2021/2033 E., 2021/5967 K. Sayılı ilamları) 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35.maddesinin dördüncü fıkrası ve ek fıkra ile Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı gereğince; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin verilen kararları inceleme görevi Dairemiz'e ait değildir. Davacı Hazinenin Tapu İptali ve Tescil talepleri kanundan kaynaklanan mülkiyet hakkına dayandığı açıktır....

      Köyü'nde bulunan 3053 parsel sayılı taşınmazı satın aldığı ve adına tescil edildiği, ancak daha sonra bu parsele ilişkin 3. şahıslar tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.'nun 1007/3 maddesi gereğince Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğinden ve bu durumda ... Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, alacaklısı olduğu dava dışı ... adına kayıtlı davaya konu 500 ada 24 parsel 1. kat 5 nolu bağımsız bölümü, alacağına mahsuben 30.04.2009 tarihinde icra yoluyla ihaleden satın aldığını, ihalenin kesinleştiğini, ancak adına tescil sağlanmadan önce taşınmazın ... tarafından 20.05.2009 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik edildiğini, davalının taşınmazı hacizli olarak temellük ettiğini ve iyiniyetinden söz edilemeyeceğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmazı hacizli olarak satın almakla bunun hukuki sonuçlarını kabul etmiş sayıldığı, bu haliyle iyiniyetli olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

            edildiğini, bu kararın 08/09/2016 tarihinde kesinleştiğini, şimdilik 10.000 TL nin tapu iptal ve tescilin kesinleştiği 08/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İznik Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/03/2018 tarihli 2016/103 esas 2018/126 karar sayılı ilamıyla davacının maliki bulunduğu Bursa İli, İznik İlçesi, Mustafa Kemal Paşa Mahallesi, Kuruköprü Mevkii, 39 Ada 50 Parsel sayılı parselin 1262,71 m²'lik kısmına ait tapu kaydının iptali ile kıyıya terkinine karar verildiği, bu kararın 25/05/2018 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T3'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

            UYAP Entegrasyonu