Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla konusuz kalan tapu iptali ve tescil davası hakkında 29.11.2018 tarihli 2018/3963 esas ve 2018/13802 karar sayılı bozma ilamımız gereğince "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi halinde, yargılama giderleri ile bunun kapsamına dahil olan vekalet ücreti (HMK m.323/1- ğ) hakkında, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak hüküm tesis edilmelidir (HMK m. 331/1). Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesini tekrarla devletin TMK 1007. Maddesi gereği tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bütün zararlardan sorumlu olduğunu, tapu ve kadastro işlemlerinin birbirini izleyen ve tamamlayan işlemler olduğunu, bu nedenle tapu iptali sebebiyle gerçek zarar neyse belirlenmesi gerektiğini, Avrupa İnsan Hakları Kararları ile haklılıklarının sabit olduğunu, orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapusu iptal edilen taşınmazlar hakkında da Anayasa Mahkemesi sürecinin göz ardı edilmemesi gerektiğini tapu siciline güven ilkesinin zedelendiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlara göre Yargıtay 20....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava açmakta hak ve menfaati bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, taşınmazın arsa vasfında olmadığını, emsal alınan taşınmazın ise arsa vasfında olduğunu, ayrıca taşınmazda DOP kesintisi yapılmadığını, emsal taşınmazla dava konusu taşınmazın kıyaslamasının yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/724 KARAR NO : 2021/614 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/381 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; sözleşme gereği 4.000.000,00 TL bedelle davacıya devri kararlaştırılan taşınmazda taşınmaz bedelinin 750.000,00 TL'sinin ödendiği, bakiyesinin ise ödenmediği iddia edilerek dava konusu taşınmaz hissesinin adına tescilini talep etmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayanılarak açılmış, bu hakkın gerçek hak sahibine naklini amaçlayan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Ne var ki davacı-davalı tarafın dava dilekçesinde aile konutu olan taşınmazın davacı-davalının evlilik öncesi sahip olduğu kişisel malvarlığının satımından gelen para ile alındığına ilişkin anlatımı, 03.01.2011 tarihli cevaba cevap dilekçesinde "TMK 230,239 ve 240. maddeleri gereği yasalarımız tapu iptal ve tescil talebini müvekkile tanımaktadır" ifadesi ve 18.09.2015 tarihli ıslah dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde davacı-davalı tarafın mülkiyet hakkı taleplerinin TMK 240. maddesine dayandığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde tarafların ... 3. Aile Mahkemesi'nin 15.01.2009 tarih ve 1003/21 sayılı ilamıyla boşandıklarını, ...... ilamının hüküm kısmında davalı adına kayıtlı bulunan üç adet gayrimenkulün tapu kayıtlarının dava tarihi olan 19.12.2008 tarihinden itibaren altı ay içerisinde davacı ...’e devredileceğine dair protokolün onaylanmasına karar verildiğini, kararın kesinleşmesine ve altı aylık sürenin de geçmiş olmasına rağmen davacıya devrin yapılmadığını açıklayarak taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dairenin 21.05.2012 gün ve 7789/4496 sayılı görevsizlik kararıyla tarafların kesinleşen ...... ilamında onaylanmış bulunan ve ...... ilamının eki niteliğindeki 19.12.2008 tarihli protokole dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulundukları gerekçesi ile dosya 13....

        Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

        TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/67 E, 2018/523 K sayılı kararı ile davacı adına kayıtlı taşınmazın tamamının orman vasfına haiz olduğundan bahisle tapu kaydının iptaline karar verilmesi karşısında davacının uğradığı maddi zararın tazmini gerekmektedir....

        Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı (tescilden önce) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi 4721 s. TMK' nun 1025. maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Bilindiği üzere, 4721 s. TMK' nun 705/1. ve 1022. maddeleri hükümlerine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması sicile tescil koşuluna bağlıdır. Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. (4721 s. TMK m. 1022/1) Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz. (4721 s....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.10.2010 gün ve 161/106 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde; 206 ada 2 sayılı parselde vekil edeninin paylı malik olduğunu, miras bırakanından vekil edenine kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın yaklaşık 550 m2'lik kısmının davalı tarafa ait 206 ada 3 parsel kapsamında tespit ve tescil edildiğini belirterek açıklanan miktarda tapu kaydının iptali ile vekil edenlerinin miras bırakanı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

          UYAP Entegrasyonu