Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 168 ada 18 parsel sayılı 562,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... kızları ..., ... ve ... adına tespit ve 29.01.2009 tarihinde tescil edilmiş; satış nedeniyle 8.10.2012 tarihinde ... kızı ... adına tescil edilmiştir. Davacılar ... mirasçıları vekili 15.8.2013 tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın 19.11.1956 tarihli senetle satın alındığını ve 50 yılı aşkın bir süredir kullanıldığını tespitten sonra satın alan davalının iyi niyetli olmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....

    Dava, tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro çalışmaları sırasında ......köyü, 109 ada 4 parsel sayılı 10.410,56 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ve 17/05/1948 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanuna göre 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre 1990 yılında yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

      Dava; kadastrodan önceki hukuki sebeplere ve T.M.K’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesinde yazılı bulunan mülkiyet aktarımına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kadastro Kanunu 12.maddesindeki hak düşürücü süre geçmeden kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı açılan davada, dava öncelikle tapu malikine kayıt maliki ya da malikleri ölü ise mirasçılarına karşı açılmalıdır. Kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK’nın 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla dava ...’ye yöneltilerek açılır veya daha sonra bu durumun anlaşılması halinde anılan madde gereğince dava, ...’ye yöneltilir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Davacının Tapu İptal ve Tescil Talebinin hak düşürücü süreden reddine, Davacının Maddi ve Manevi Tazminat Taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, kadastro tespitinden önceki sebebe dayanılarak açılan tapu iptali ve tescili davası olmadığı takdirde maddi ve manevi tazminat davasıdır....

        Davacı Hazine, davaya konu ..., Muallim köyü, 2820 parsel sayılı taşınmazın, 1940'lı yıllarda yapılan ... kadastro çalışmasıyla, ... sınırları içinde kaldığını, ... tahdit haritalarının kesinleştiğini, bu tespitten önceki tarihlere ait tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiğini, 1950 yılında yürürlüğe giren 5653 sayılı Kanun gereğince taşınmaz, makilik vasfıyla ... dışına çıkarılmış ise de Devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan bu yerlerin, zilyetlikle kazanılma şartlarının oluşmadığını, 1956 yılında yapılan arazi kadastro çalışmasıyla, tapu kaydı oluşturulmuş ise de, geçen dönemde zilyetlikle kazanma süresinin dolmadığını, senetsizden tescile dayanan tapu kayıtlarının geçersiz olduğunu, 1950'li yıllarda yapılan arazi kadastrosu ve tespit tutanakları ve açılan davalar sonucunda verilen mahkeme kararlarıyla davalı taşınmazın, ... olarak tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın ... niteliğini 1980'li yıllara kadar sürdürdüğünü, bu taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEBE DAYALI ŞERH İPTALİ İSTEMLİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, tapuda yazılı şerhin terkini istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/7 ESAS, DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil ile davalılar kardeştir. Davacı 01.01.1990 tarihinde İstanbul İli Sultanbeyli İlçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Karabağ Sokak No:12, 114 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın tüm hak ve hisselerini köy senedi ile ortaklı satın almıştır....

            Köyü 101 ada 220 parsel sayılı 17528 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ......., taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile 101 ada 220 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın orman mühendisi teknik bilirkişinin 22.05.2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (a) ile gösterilen 231,26 m2 ve (b) ile gösterilen 17296,89 m2 kısmına ilişkin (tamamının) tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile ....... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

              Somut olayda; dava konusu 294 ada 10 parsel sayılı taşınmaz 2/B kadastro çalışması sırasında davalı T3'ın fiili kullanımında olduğu belirtilmek üzere Hazine adına tapuya tescil edilmiş, daha sonra 18.03.2020 tarihinde şerh ve hak sahibi olan davalıya satılarak davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek satış tarihinden sonraki 22.01.2021 tarihinde eldeki tapu iptali ve tescil davasını açmıştır....

              adına, 1/2'sinin ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 14.10.2019 tarih 2016/12273 2019/6365 Esas, Karar sayılı ilamıyla; davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilişkin kadastrosu tutanağının 17.09.2004 tarihinde düzenlendiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 02.02.2005 tarihinde kesinleştiği, davacıların tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak 03.03.2015 tarihinde dava açtıkları, buna göre, tespitin kesinleştiği 02.02.2005 tarihi ile dava tarihi olan 03.03.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğu, Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez bozma ilamına karşı davacılar vekili...

                UYAP Entegrasyonu