WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 31/10/2014 tarihli vasiyetnamesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali olduğunu, müvekkilinin önceki avukatının demans olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinde açıkça tenkis kelimesini kullanmamış olmasının müvekkilinin mağduriyetine yol açmaması gerektiğini, müvekkilinin durumu fark eder etmez avukatı azlettiğini, avukatın sağlık durumunun araştırılması gerektiğini, mahkemenin araştırmadığını, vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasında da, eldeki dosyada da birinci ve ikinci celselerde taleplerinin saklı paya ilişkin olduğunu belirttiklerini, bu hususlar bütünsel olarak ele alındığında davalarının vasiyetnamenin iptali uygun görülmezse terditli tenkis talebine ilişkin olduğunun anlaşılacağını, ancak yine de davalarını ıslah ettiklerini ve davalarının vasiyetnamenin iptali ile kabul edilmemesi halinde ıslah talebi kabul edilerek terditli tenkisini istediklerini, tenkis talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddinin yanlış olduğunu, vasiyetnamenin iptali hususunda eksik inceleme yapıldığını...

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinden verilen 15/01/2021 tarihli ve 2018/1716 Esas - 2021/45 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak tazminat ve tenkis istemine ilişlindir. Mahkemece, muris muvazaası olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/29 ESAS 2019/1136 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Kuşadası 1....

      DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacıların ortak miras bırakanı ...’a ait taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ... ’in terekesinin taksime ya da paylaşıma konu olmadığını, taşınmazlarda davacıların miras payı olduğunu, bir kısım taşınmazların dava dışı şahıslara satıldığını ileri sürerek dava konusu 159 ada 17, 119 ada 2, 18 ada 1, 3, 108 ada 23 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davacıların miras payları oranında tapu kaydının iptali ve tescili istemiyle, 103 ada 6, 105 ada 28, 34, 108 ada 6, 111 ada 22, 125 ada 3, 154 ada 5, 20, 88, 155 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davacıların miras hisselerine karşılık tazminat istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacılar, miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemlerinin Mahkemece kabul edilmemesi halinde terditli olarak tenkis isteminde bulunmuşlardır....

        ün mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla dava konusu 6430 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 16 nolu bağımsız bölümü bedelini ödemek suretiyle satın alıp davalı adına tescil ettirdiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde toplam 80.000 TL tenkis bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, temlikin muris muvazaasına konu edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davada 01/04/1974 tarihli 1/2 sayılı İBK’nın uygulama imkanının bulunmadığı ve taşınmazın davalı tarafından bedeli ödenmek suretiyle üçüncü kişiden satın alındığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı....

          yapılan yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarıyla davalının savunduğu hususların gerçeği yansıtmadığı dava konusu taşınmazı 1999 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile kendi adına yolsuz tescil yoluyla tescil ettirdiği, murisin kendi ihtiyaçlarını karşılar durumda olduğu, murisin davalıya bağış yapmasının gerektirir herhangi bir durumun mevcut olmadığının anlaşıldığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında tapu iptal ve tescil taleplerinin reddine karar verdiğini, eldeki davanın muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptali tescil ve tenkis isteklerine yönelik olmamakla birlikte, 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hakdüşürücü süre içinde kadastro öncesi sebeplere tutunularak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğunu, yerel mahkemenin eldeki davanın değerlendirilmesinde maddi hataya düşerek yerel mahkemenin tenkis istemlerine ilişkin olarak verdiği ret kararını hiçbir hukuki gerekçeye dayandıramadığını, tanık Elmas Kaya ve Şükrü Gençtürk'ün beyanları incelendiğinde...

          Mahkemece çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak muris muvazaasının söz konusu olduğu, diğer taşınmazlarla ilgili olarak ise tenkis şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm tesis idilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde ise tenkis davası açmışlar, 22.9.2011 tarihli celsede ise tapu iptali ve tescil yönünden taktiri mahkemeye bırakmakla birlikte sağlar arası tasarrufların tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece öncelikle davacılara çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlar yönünden talepleri açıklattırılmalı, tapu iptali ve tescil mi yoksa tenkis mi talep ettikleri kesin olarak belirlenmeli, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

            Öyle ki, hukuki sebep yanlış gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa dahi hakim tarafından en uygun hukuki sebebin bulunması ve ona göre karar verilmesi gerekir.Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesi içeriği ve yapılan devirler gözetildiğinde, davacının; 114 ada 26 sayılı parseldeki ¼ payının devri yönünden vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.Ne var ki mahkemece, dava konusu dört parça taşınmaz yönünden doğrudan tenkis isteği üzerinde durularak ve aldırılan bilirkişi raporları ile davacının saklı payına tecavüz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı taraf, terditli isteklerde bulunmuştur....

              Çünkü, tenkis talebi ancak mirasbırakının ölümünden sonra ileri sürülebilir. Somut olayda muris 10/03/2003 tarihinde vefat etmiş olup dava ise 09/10/2019 tarihinde açılmıştır. Yani Türk Medeni Kanununda belirtilen bir ve on yıllık yasal hak düşürücü süreler geçtikten sonra dava açılmış ve tenkis talebinde bulunulmuştur. Bu nedenlerle davacının tenkis talebinin de reddi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil talebinin ve tenkis talebinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve neticeten davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

              Her ne kadar, davacılar vekili istinaf dilekçesinde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası ile birlikte tenkis ve tescil talepleri olduğunu, bu davanın murisin yerleşim yeri adresinde açılacağını beyanla kararı istinaf etmiş ise de, HMK'nın 111.maddesi gereğince davacının asıl talebinin esastan reddine karar verilmedikçe feri talep incelenemeyeceğinden ve davacının ilk talebi muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil olduğundan bu istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul yönünden hukuka uygun olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- İzmir 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2021 tarih 2021/9 D.İş....

              UYAP Entegrasyonu