"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescil için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için öncelikle, hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması gerekir....
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması ve diğer bazı koşulların da gerçekleşmiş olması gerekir....
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan gecekondu nedeniyle davacıya 1985 yılında tapu tahsis belgesi verilmiş, ancak taşınmazın imar planında kamuya ayrılan alanda kalması nedeniyle tapu verilmesi koşulları ortadan kalktığından tapu tahsis belgesinin 2002 yılında iptaline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz davalı ... adına tapuya kayıtlıdır. Davacı tapu taahsis belgesi verilmesine esas olmak üzere gerekli bedeli ödemiştir. Tapu tahsis belgesinin iptal edilme nedeni bu belgenin verilmesine esas koşulların belgenin verildiği tarihte bulunmaması değil yapılan imar planları ile taşınmazın kamu hizmetine ayrılan alanda kalması nedeniyle tapu tahsis belgesine dayalı tapu isteme koşullarının ortadan kalmış olması nedeniyledir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda tahsise konu yer ile davacıya ait gecekondunun bulunduğu yerin aynı yer olmadığı, tapu tahsis belgesinin tescili talep edilen yeri kapsamadığı ve davacıya ait gecekondunun dere yatağında kaldığı, tapu tahsis belgesindeki yerin imar planında park alanında kaldığı, tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından tapu iptal ve tescil talebi ile aynı değer ve nitelikte bir taşınmazın davacı adına tescili talebinin reddine karar vermek gerektiği, tapu tahsis belgesi mülkiyet belgesi ya da mülkiyetin naklini sağlayan bir belge olmadığına göre hak sahibi mülkiyet hakkına sahip kişilerden farklı olarak taşınmazın rayiç bedelini değil ancak ödediği bedeli isteyebileceği, ancak ülkemizde yaşanan enflasyonun uzun yıllardan beri yüksek oranda seyretmesi nedeniyle paranın değer kaybı, bununla ters orantılı olarak devamlı düştüğünden...
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; Tahsise konu yerde, 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 Sayılı Yasa ile değişik 2981 Sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planları yapılırken hak sahibine başka bir yerden tahsis yapılmaması ve tahsise konu yerinde konut alanında kalmış olması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı ... Belediyesi, davacıların dayandığı tahsis belgesi şerhinin 12 sayılı parsele işlendiğini ve oradan hak sahipleri adına tescil yapıldığını, dava konusu 2611 ada 1 sayılı parselde davacıların hakları olamayacağını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalı ... Belediyesi temyiz etmiştir....
Çünkü; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/336 esas, 2022/187 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (tapu tashih belgesi kaynaklı tapu iptali ve tescil) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (tapu tashih belgesi kaynaklı tapu iptali ve tescil) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tapu tahsis belgesinin idari bir işleme dayanılarak oluşturulduğu kuşkusuzdur. Somut uyuşmazlıkta, tapu tahsis belgesi oluşturulmasına ilişkin idari karar Mamak Belediye Encümeninin 15.01.2008 tarih, 94-97 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Kısaca ifade etmek gerekirse, davada dayanılan tapu tahsis belgesi iptal edildiğinden yine idari mercilerden alınacak kararla kaldırılması sağlanmadan tapu tahsis belgesine dayanılarak istemde bulunulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir....