Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 19.04.2013 tarihinde açılan birleştirilen davada tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacıların asıl ve birleştirilen davada davalı ... aleyhine açtığı davanın pasif husumet yönünden reddine, davacıların asıl ve birleştirilen davada, ... Belediyesi aleyhine açtığı tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne dair verilen 09.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından ve duruşmasız olarak temyizi ise davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.12.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan birleştirilen dosya davacısı ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı....
Hukuk Genel Kurulunun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması gerekir. Eldeki davada ne davacı ... ne de davacının kendisine satış yaptığını bildirdiği ... adına tapu tahsis belgesi bulunmamaktadır. ... ile ... arasındaki yazışmalar, iç yazışma niteliğinde olup, tahsis belgesi verilmesi aşamasına gelinmemiştir. Orta yerde hukuken geçerli bir tapu tahsis belgesi yokken belediyeler arasındaki iç yazışma evrakı bu nitelikte kabul edilerek dayanılan belgeye geçerlilik tanınamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 2.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, 325 ada 6 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak murisleri adına 06.12.1984 tarihinde Kocaeli Defterdarlığı tarafından düzenlenen ve tapu kaydının beyanlar hanesine işlenen tapu tahsis belgesine dayanarak, tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.09.2012 gün ve 2012/8988-10396 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir....
Tapu tahsise konu yerle ilgili İsmail Eryüksel tarafından ödememeye ilişkin makbuzların dosya içerisinde olduğu görülmüştür. Tapu tahsis belgesi, imar ve gecekondu mevzuatı çerçevesinde; Hazine, Belediye, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İl Özel İdarelerinin müstakilen sahip oldukları taşınmazlar üzerinde 2981 sayılı kanuna göre belirlenen çerçevede ilgili kişilere tanınan bir belgedir. Tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp, yalnızca fiili kullanımı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
İdare Mahkemesinin 2014/1291 esas nolu kararında tapu tahsis belgesi verme ve sonuçlandırma yetkisinin taşınmaz maliki olan idareye ait olduğunun belirtildiği, söz konusu taşınmaz mülkiyetinin belediyelerine ait olmadığından tapu tahsis belgesi verilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği ve davacı vekilinin verilen bu cevabi yazıya karşı iptali istemiyle herhangi bir dava açmadığı anlaşıldığından davacının eldeki davayı açabilmesi için hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
DELİLLER : -Keşif Zaptı -Bilirkişi raporu -Tapu Tahsis Belgesi -Ödeme Dekontları -Tüm Dosya Kapsamındaki Bilgi ve Belgeler DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava, dava dilekçesinde 50.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, keşif ve bilirkişi kurulu raporu ile taşınmazın dava tarihindeki değeri DOP kesintisinden sonra kalan 194,89 m2'lık alan karşılığının 388.805,55 TL olarak saptanmıştır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için, hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunmalıdır. Bunun yanında, tahsise konu yerde 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Kanun uyarınca ıslah-imar planlarının yapılması, ilgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması ve tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması gerekir....