Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar T1 ve T2, dava dilekçesi ekinde sunulan krokide (A) harfiyle ve taralı olarak gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün orman olmadığını, babaları muris Ali Parlak tarafından yaklaşık yüz yıla yakın süredir tarım arazisi olarak kullanıldığını, taşınmazın daha sonra muris tarafından sağlığında kendilerine bağışlandığını beyanla, tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Asli müdahil T3, aynı gerekçelerle davaya katılmış ve çekişmeli taşınmazın davacılar ve kendisi adına aralarında yaptıkları paylaşım doğrultusunda tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalı Hazine ise davaya cevap vermemiştir....

Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın, tapu kaydındaki tarla niteliğinin bilirkişi raporunda (A) harfi olarak gösterilen 1.203 m2 ile ilgili olarak iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline ve bu kısımdaki tapu kaydındaki şerhlerin iptali ile kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil ve müdahalenin önlenmesi istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre ilk defa orman tahdidi yapılmış ve ilan sonrası 1948 yılında kesinleşmiş, ilk defa yapılan orman tahdit çalışmalarında dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde orman sayılan yer olarak bırakılmış, daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları ile 1995’te orman sınırları dışına çıkartılmıştır....

    Bozma ilamında, vergi kaydının miktar fazlası kısımları yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca araştırma yapılması hususuna işaret edilmesine rağmen, bu doğrultuda bilimsel veri içermeyen, taşınmazın kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş, kaydın doğu sınırında okunan meranın taşınmazın güneyinde bulunan ve orman olması nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmazda kalıp kalmadığı belirlenmemiş ve yöntemince mera ve orman araştırması da yapılmamıştır....

      Bozma ilamında, vergi kaydının miktar fazlası kısımları yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca araştırma yapılması hususuna işaret edilmesine rağmen, bu doğrultuda bilimsel veri içermeyen, taşınmazın kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş, kaydın doğu sınırında okunan meranın taşınmazın güneyinde bulunan ve orman olması nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmazda kalıp kalmadığı belirlenmemiş ve yöntemince mera ve orman araştırması da yapılmamıştır....

        Dava orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 05.08.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesi uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 3 parsel sayılı 2.334,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesindeki şartların oluşmadığına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır....

            Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bilirkişi tarafından hazırlanan krokide (A1) ile işaretlenip sınırlandırılan 74,46 m2'lik alanın tapu kaydının iptaline, orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, geriye kalan kısma ilişkin istemin reddine, davacı tarafın men'i müdahale talebinin, davalının tapu maliki olması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20.02.2002 - 20.08.2002 tarihleri arasında 6 ay süre ile ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 Sayılı Yasa gereğince yapılan orman kadastrosu ile 09.07.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen kadastro ve 2/B madde uygulaması, 1959 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Mahkemece 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde anılan on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ve 09.07.1993 tarihinde ilan edilerek itirazsız kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasının yapıldığı, genel arazi kadastrosunun ise 1959 yılında 3116 Sayılı Yasa gereğince yapılan ve kesinleşen orman kadastrosundan sonra yapıldığı anlaşılmaktadır....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 13.10.1998 - 13.04.1999 tarihleri arasında ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                  ın taşınmazın beyanlar hanesindeki 2/B şerhinin silinmesi istemiyle Orman Yönetimi ile Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığını taraf göstererek dava açtığı,2/B uygulaması kesinleşen yerlerde husumetin 2924 sayılı Yasanın 3.maddesi uyarınca Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Maliye Bakanlığına yönetilmesi gerektiği,mahkemece Maliye Bakanlığının (Hazinenin) davaya katılımı sağlanarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken Miktad Akbudak tarafından açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonuç itibariyle red kararı verildiğinden ve Hazinenin açtığı tapu iptali ve tescil davası kabul edildiğinden burada değinilmekle yetinildiği, çekişmeli taşınmazın 1943 yılında orman sınırları içine alınmakla,önceki tapu kayıtlarının Yasal değerini yitirdiği, kaldı ki; 22.048 m2 yüzölçümlü revizyon tapusunun miktarından çok fazla bölümün baştan beri orman sınırları dışında kaldığından III numaralı 2. madde ve XXXI numaralı...

                    UYAP Entegrasyonu