Köyünde 1986 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonunda 68600 m2 yüzölçümünde, ... tarla niteliğinde ve 436 yazım numaralı vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tapuya tescil edilen 570 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini ve elatmanın önlenmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 570 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline, davalının taşınmaza elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili ile davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre 1941 yılında yapılan orman tahdidi ile 08.02.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
Mahkemece, taşınmazın Bursa 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/1045-1996/947 sayılı kararı ile orman olarak tescil edildiği, ancak yenileme kadastrosunda niteliğinin ev ve tarla olarak değiştirildiği gerekçesiyle davanın, kabulü ile dava konusu taşınmazın 2859 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan tespitinin iptali ile taşınmazın 959,93 m2 yüzölçümlü ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden sonra 1982 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. 2001 yılında 2859 Sayılı Yasa gereğince yenileme kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın yenileme kadastrosundan önce 6....
Tapulama Mahkemesinin 13.04.1973 gün 73/28-15 sayılı kararı ile orman olarak tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve 1989 yılında yapılan orman kadastrosunda dava dışı 2507 ve 2509 parsellerle birlikte orman sınırları içine alınarak aynı anda orman sınırları 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle XI poligon numarası verilerek orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği orman sınırı içinde kalan tapu kayıtlarının yasal değerini yitireceği,öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği (H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların Hazine adına tescil edilmesinde 2924 sayılı yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi hiçbir süreye bağlı...
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve dahili davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli Büyükarapürçek Köyü 546 parsel yörede 1981 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 442 parselin fazlası olması nedeniyle ve fundalıktan açılmış olması nedeniyle 2438 m2 miktar ve fındık bahçesi niteliği ile Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı gerçek kişi, çekişmeli 546 parselin de adına tescil edilen 442 parselle birlikte kendisi zilyetliğinde ... alanı olduğu iddiası ile tapusunun iptali ve adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş Hazinenin temyizi üzerine karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.05.1995 gün ve 1994/7147-1995/5504 K. Sayılı kararı ile bozulmuştur....
Bu davada, "Çekişmeli taşınmazların orman olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilip, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği" hususları dava sebebi (vakıa) olarak ileri sürülmemiş ve mahkemece de tapu kayıtlarının iptalinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmamıştır. Temyize konu dava ise çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadasto mahkemesince verilen ve şekli anlamda kesinleştiği anlaşılan kararda, davacının davasının reddine, her iki taşınmazın da tapu kayıtlarının iptali ile tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de dava, orman sınır hattının doğru tespit edilip edilmediğine ilişkin olduğundan verilen karar, orman tahdit hattı yönünden kesin hüküm olup, orman tahdit hattı bu kararla kesinleşmiştir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman kadastrosu, 1982 ve 1988 yıllarında kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulaması, 1968 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır. Mahkemece taşınmazın (A) harfi ile işaretli 510 m2 bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, ancak, tamamının çam ağaçları ile kaplı, eylemli orman olduğu gerekçesiyle tamamının orman niteliğiyle ........ adına tesciline karar verilmişse de; (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davasıdır.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılın ve 26.01.2008 - 25.12.2008 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkarılıp kesinleşen orman sınırlandırılması vardır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 08/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu, ...Mah. 222 ada 4 parsel sayılı 17515.36 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescili niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....
Kabule göre de; çekişmeli taşınmazın ham toprak niteliği ile hazine adına tespit edildiği, kişilerin tapu kaydına dayalı olarak dava açtığı, Hazine ve Orman Yönetiminin taşınmazın vasfının değiştirilip orman olarak tescil edilmesi konusunda açtıkları bir dava ya da açılmış davaya aktif katılımlarının bulunmadığı, davanın ispatlanamaması halinde redle yetinilmesi gerekirken taşınmazın orman niteliğiyle adına tapuya tesciline karar verilmiş olması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17.09.2013 günü oy birliğiyle karar verildi....
kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğuna , taşınmazın öncesinin orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceğine ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceğine, diğer taraftan dayanak tapu kaydının nısıf paya ilişkin olduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi...