ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2020/218 2021/90 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Anamur 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/03/2021 tarih ve 2020/218 Esas 2021/90 Karar sayılı dosyasında verilen karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin İli Anamur İlçesi Güneybahşiş Köyü Çöğür Mevki 135 Ada 291 Parsel sayılı taşınmazın ekli krokide gösterilmiş ve koordinatlar ile sınırlandırılmış ortalama 530,313 m²'lik kısmın tapu kaydının iptaline, bu kısmın orman vasfı ile hazine adına kayıt ve tesciline, idare lehine sonuçlanan davanın İİK 28. Maddesi hükmüne göre işlem yapılmasına, hazine adına tescil edilen kısım üzerindeki mevcut tüm şerh ve takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yapı Endüstri A.Ş’ye satıldığı ve daha sonra birleştirme ve şuyulandırma sonucu davalı şirketler adına tescil edildiği; ancak, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın bir bölümünün 2/B madde uygulaması sırasında ve halen eylemli orman olduklarının anlaşıldığı, eylemli orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, halen eylemli orman olan taşınmazın özel mülkiyet olacak şekilde sicile kayıt edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu nitelikteki taşınmazların her nasılsa özel mülkiyet niteliği ile sicile geçirilerek, hakkında kayıt oluşturmasının yolsuz tescil (E.M.Y. md. 933 ... T.M.Y. md. 1025) olduğu, 1998 yılında yapılan kullanım kadastrosunda çekişmeli parselin davalı şirketin tasarrufunda olduğu konusunda şerh bulunması nedeniyle, taşınmazın niteliğini çok iyi bilen davalı şirketin kısa süre sonra taşınmazı satın alması nedeniyle T.M.Y.'...
Yapı Endüstri A.Ş’ye satıldığı ve daha sonra birleştirme ve şuyulandırma sonucu davalı şirketler adına tescil edildiği; ancak, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın bir bölümünün 2/B madde uygulaması sırasında ve halen eylemli orman olduklarının anlaşıldığı, eylemli orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, halen eylemli orman olan taşınmazın özel mülkiyet olacak şekilde sicile kayıt edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu nitelikteki taşınmazların her nasılsa özel mülkiyet niteliği ile sicile geçirilerek, hakkında kayıt oluşturmasının yolsuz tescil (E.M.Y. md. 933 ... T.M.Y. md. 1025) olduğu, 1998 yılında yapılan kullanım kadastrosunda çekişmeli parselin davalı şirketin tasarrufunda olduğu konusunda şerh bulunması nedeniyle, taşınmazın niteliğini çok iyi bilen davalı şirketin kısa süre sonra taşınmazı satın alması nedeniyle T.M.Y.'...
Bu davada, "Çekişmeli taşınmazların orman olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilip, orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesi gerektiği" hususları dava sebebi (vakıa) olarak ileri sürülmemiş ve mahkemece de tapu kayıtlarının iptalinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmamıştır. Temyize konu dava ise, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadasto Mahkemesince verilen ve şekli anlamda kesinleştiği anlaşılan kararda, davacının davasının reddine, her iki taşınmazın da tapu kayıtlarının iptali ile tamamının orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş ise de; dava, orman sınır hattının doğru tespit edilip edilmediğine ilişkin olduğundan verilen karar, orman tahdit hattı yönünden kesin hüküm olup, orman tahdit hattı bu kararla kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesinin 2010/3965 - 5283 sayılı bozma kararında; “Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılırsa kadastro mahkemesinin 1994/560 sayılı dosyasında sadece Vakfiyenin uygulandığı, taşınmazın kamu malı yayla niteliğinde olup olmadığının araştırılıp araştırılmadığı dosyanın aslı getirtilerek incelenmeli, şayet böyle bir inceleme yapılmamışsa hukuki sebep farklı olması nedeniyle H.Y.U.Y.'...
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1995 yılında kesinleşen 2/B uygulaması ve 1964 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümünün 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı belirlendiği halde, tapu kaydı üzerinde bu konuda şerh bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür. Öncesi orman olan ve 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın yörede 1964 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kadastro ekiplerince yanlışlıkla ve hataen tapuya bağlandığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taşınmazın orman niteliğinin çekişmeli olması nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Dairesi belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1974 yılında yapılan ilk orman tahdidi ile 1989 yılında yapılıp kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, E.P.D.K tapu maliki olmamasına rağmen davaya dahil edilmiş ve mahkemece aleyhine harç ve yargılama gideri yükletilmiştir. Yasa gereği harç ve yargılama gideri davanın taraflarından haksız çıkan tarafa yükletilir. Her ne kadar mahkemece harç ve yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması suretiyle davalı ...K'nın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve taşınmazın niteliğinin belirtilmemiş olması ile 2/B şerhinin de verilmemiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, E.P.D.K.'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2019 NUMARASI : 2017/368 ESAS 2019/108 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın dosyadaki müfettiş raporuna göre eylemli orman olması nedeniyle, 2/B madde uygulamasına konu edilebilecek yerlerden olmadığı ve eylemli orman alanları ile de çevrili olduğu, kadastro mahkemesine açılan davanın taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle reddedilip kesinleştiği, taşınmazın niteliğini bilen davalıların Medeni Yasanın 1023 (931) . maddesinden yararlanamayacağı, orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceği, her nasılsa özel mülkiyet olacak şekilde sicil oluşturulmasının yasal dayanağının bulunmadığından yapılan tescilin yolsuz olduğu [Medeni Yasanın 1025 (933)], 2/B madde uygulamasının da mahkemece iptal edildiği, koşulları varsa, davalılar tarafından sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanılarak satış bedelinin sorumlu kişi yada kuruluşlar tarafından kendilerine ödenmesini isteyebileceği gözönünde...