ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2019/265 ESAS, 2020/74 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında davalı adına tespit edildiği, 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda öncesinin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman sınırları içine alınarak daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle 2B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma çalışmasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığından geçersiz olduğu, çekişmeli taşınmaz, 1944 yılında yapılan tahdidin içinde kalmakla, genel arazi kadastrosu yoluyla oluşan tapu kaydının 4785 Sayılı Yasa karşısında yasal değerini yitirdiği, kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında, özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişinin de 4721 Sayılı Medeni Yasanın 1023. maddesindeki iyiniyet kurallarından yararlanamayacağı,...
Yönetimi 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda taşınmazın niteliğinin tarla olarak değiştirildiği ve tapuya tescil edildiğinden orman olarak Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 1980 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Daha sonra yapılıp 17.4.1986 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz ile ilgili nasıl bir işlem yapıldığı araştırılmamış, arazi kadastrosunda şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....
Bu yön gözönünde tutularak komşu parsellere ait kadastro tutanağı ve dayanak belgelerin getirtilmesi, ondan sonra yerel, teknik ve ziraatçı uzman bilirkişiler marifetiyle dava konusu taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılması, taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenmesi, tespit dışı bırakılma tarihi de gözönünde tutularak ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Davacı vekilinin avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili daha önce tescil, taşınmazın tapulu olduğunun belirlenmesi üzerine ikinci kez iptal ve tescil davası açmış ise de tescil isteği iptali de kapsadığından tek bir dava bulunmaktadır. Tescil davasının reddi nedeniyle davalı Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü lehine ayrı ayrı avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmiş olması doğru değildir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında davalı adına tespit edildiği, 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda öncesinin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman sınırları içine alınarak daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle 2B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma çalışmasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığından geçersiz olduğu, çekişmeli taşınmaz, 1944 yılında yapılan tahdidin içinde kalmakla, genel arazi kadastrosu yoluyla oluşan tapu kaydının 4785 Sayılı Yasa karşısında yasal değerini yitirdiği, kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında, özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişinin de 4721 Sayılı Medeni Yasanın 1023. maddesindeki iyiniyet kurallarından yararlanamayacağı,...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında davalı adına tespit edildiği, 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda öncesinin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman sınırları içine alınarak daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle 2B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma çalışmasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığından geçersiz olduğu, çekişmeli taşınmaz, 1944 yılında yapılan tahdidin içinde kalmakla, genel arazi kadastrosu yoluyla oluşan tapu kaydının 4785 Sayılı Yasa karşısında yasal değerini yitirdiği, kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında, özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişinin de 4721 Sayılı Medeni Yasanın 1023. maddesindeki iyiniyet kurallarından yararlanamayacağı,...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2021 NUMARASI : 2020/309 2021/371 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan T Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Denizli İli, Honaz İlçesi, Aydınlar Mahallesi, Hoyna mevkii, 281 ada 1 parselde yer alan taşınmazın arazi kadastrosu yapılırken orman kadastrosu dikkate alınmaksızın tapuda kayıt ve tescil yapıldığı iddiasıyla orman tahdit sınırları içinde kalan kısımların yolsuz tescil niteliğinde olup taşınmazın tapusunun iptaline, şerhlerin kaldırılmasına ve orman vasfı ile hazine adına kayıt ve tesciline kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya da cevap vermemiştir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre, şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1- Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre, şerh malikinin de, davada taraf olması zorunludur. Bu nedenle, beyanlar hanesinde şerh maliki olarak kayıtlı bulunan ......
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyleki; 1- Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....