Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine 180.000,00TL bedelli ve fekki banka tarafından bildirilinceye kadar geçerli olmak üzere birinci dereceden ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteğin dava dışı kredi borçlusunun kullandığı başkaca kredi borçlarını da kapsadığı, davacının ipoteğin kaldırılması için bankaya müracaatının bulunmadığı gibi birinci satış (31.10.2014) tarihine kadar da takibe karşı koymadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dışı kredi borçlusu ...'nın 12.05.2006 tarihli krediden kaynaklanan tüm borcunu ödediği ve taşınmaz el değiştirdikten sonra önceki malike ait başkaca kredilerden kaynaklanan sözleşmeler nedeniyle taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 278 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 12.05.2016 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ T.C. ANKARA GEREKÇELİ KARAR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/482 Esas KARAR NO : 2022/171 DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İpoteğin Fekki ve Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 20/08/2021 KARAR TARİHİ : 25/03/2022 KARAR Y.TARİHİ : 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan ticari nitelikteki banka garanti sözleşmesinden kaynaklanan davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... adına kayıtlı ... parsellerde kayıtlı tarla vasfındaki 2 gayrimenkulün 190.000 TL tutarındaki ipotek senedi ile davalı banka alacağına teminatı olarak gösterildiğini, çekilen kredilerle kredi borçlusu ...'...
Yükümlülüğü yüklenici olduğu projenin tamamlanmasının ardından Kentplus Kadıköy projesi İstanbul İli Kadıköy İlçesi 283 pafta 3401 ada 3 parsel B Blok 241 numaralı dairenin, taşınmaz bedeli olan imzalamış olduğu sözleşme gereği 434.720,00 TL ödemeyi yaptığını, davacı ile aralarındaki ilişkinin ticari nitelikte olmadığını ve müvekkilinin tüketici konumunda olduğunu, bu sebeple konusunda görevli mahkemenin de tüketici mahkemeleri olduğunu, kullanma amacıyla daire satın alan ve aksi bir durumun ispatlanmadığı dosyalarında verilen görevsizlik kararının kaldırılmasını Tüketici Mahkemelerinin görevli olarak belirlenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, yapı ruhsatı, yapı tatil tutanağı, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2019/700 ESAS - 2020/889 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacıların 07/05/2013 tarihinde T4 Ticaret A.Ş.'...
ın hemşehrisi ve yakın tanıdığı olduğu için şirketin finansmanının sağlanması için sahibi olduğu gayrimenkulü teminat olarak şirket lehine ipotek ettirdiğini, bilahare davalı şirketin ünvanının değiştirildiğini, 30.11.2011 tarihli sözleşme ile hisse devri konusunda analaşama yapıldığını, yapılan hisse devir vaadi anlaşması gereği yeni ortakların, eski ortakların verdikleri ipoteklerin kaldırılması hususunda anlaştıklarını, anlaşma gereği müvekkilinin şirket lehine verdiği ipoteğin hisse devir tarihinden itibaren 90 gün içinde kaldırılacağını kabul ve taahhüt ettiklerini, anlaşmaya rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, ayrıca davalı şirketin işlerinin bozulmasından dolayı gayrimenkulünün satılması endişesi ile müvekkilinin manevi olarak yıprandığını ileri sürerek 30.000,00 TL manevi tazminata ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Davalı Akbank vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığını, ava dilekçesinde satış vaadi sözleşmesinin davalı T8 Koza ile akdedildiği anlaşıldığını, davacı vekili huzurdaki dava dosyası ile İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parsel, B(Kınalı) Blok, 410 no.lu taşınmazın tapu iptali ve tescilini talep ettiğini, gerçekleşen satım işlemlerinin tüketici hukukunun özel olarak koruduğu anlamda tüketici işlemi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından huzurdaki uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanı içerisinde kaldığı izahtan vareste olduğunu, satış vaadi sözleşmesinden doğan alacak hakkının, taşınmaz üzerindeki ipotek hakkı sahibine karşı ileri sürülememesi bakımından ipoteğin satış vaadi sözleşmesinden önce kurulmuş olmasıyla sonra kurulmuş olması arasında da bir fark olmadığını, davacının...