Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 19.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve davalı- birleştirilen davada davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davalar ise satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, satış vaadi sözleşmesinin iptali istemlerine ilişkindir. Davacı ... vekili, 2007/228 Esas sayılı asıl dosyada; davalı ... ve davalılar ...'nin murisleri ...'ın ... 6....
Noterliğinde düzenlenen 12.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 7000 TL bedelle taşınmazı satın aldığını, taşınmazın üzerinde bina bulunduğunu, binaya önemli ölçüde tadilat yaptırdığını belirterek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi yapılırken davacının taşınmazın tapusuz olduğunu bildiğini, taşınmaz üzerindeki binanın zilyetliğinin devrini istediğini, satış vaadi sözleşmesi yapıldığı tarihte tapu kaydının bulunmaması sebebiyle 3194 sayılı Yasanın 18/son maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağını, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu sözleşmenin ancak zilyetliğin devri olarak yorumlanabileceğini, başından beri imkansız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin, istinaf talebi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nce reddedilmiştir....
Davalılardan ..., taşınmazı tapu kaydına güvenerek edindiğini, iyiniyetli olduğunu; davalı ..., vekaletnamenin ...’un ölümü ile konusuz kaldığını; davalı ..., taksim sözleşmesi ile pay satılmadığını, satış vaadi sözleşmesinin bedelinin ödenmediğini; davalılar ... da sözleşme bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ...’nın iyiniyetli olduğu; davalı ... ve davalıların murisi ...’nın vekil ...’ya verdikleri vekaletnamelerde satış vaadi sözleşmesi düzenleme yetkisi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/4 Esas, 2008/325 Karar sayılı dosyasında, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, mahkemece davanın kabulü ile satış vaadi sözleşmesi borçluları adına olan tapu kayıtlarının iptali ile şikayetçi ... adına, bu hisseler üzerinde bulunan şerh ve takyidatları ile birlikte tapuya kayıt ve tesciline ilişkin 27.05.2008 tarihli mahkeme kararının taraflarca temyiz edilmeksizin 15.09.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu ilam ortadan kaldırılmadığı sürece haciz şerhi şikayetçi için de geçerlidir. İcra mahkemesinin, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu ilamının aksine haciz kaldırma yetkisi yoktur. O halde, mahkemece şikayetin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetçinin taşınmaz hissesine takip dosyalarından konulan hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcunu isteyebilir. Somut olayda; 14.10.1967 tarihli ve 14781 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile bir kısım davalılar murisi ...'un ve 23.11.1967 tarihli ve 17028 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile de bir kısım davalıların murisi ...'...
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden ... taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davacıların tescil isteğinin dayanağını oluşturan satış vaadi sözleşmeside noterde resmi şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Somut olaya gelince; davanın dayanağı 14.08.2008 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu 5510 ada 1 sayılı parselde A bloktaki 44 numaralı bağımsız bölümün deposudur. Bu husus sözleşmenin “dükkanın sadece deposu” denilerek özellikle vurgulanmıştır. Başka bir deyişle, 44 numaralı bağımsız bölüm sözleşme kapsamında değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah ile ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacıların ...'in mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin müşterek murisi ...'in davalı İ.. Ö..'...
(TMK m. 706, BK m. 213, Tapu Kanunu m. 26) Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmelerin nasıl yapılması gerektiği de BK’nın 22. ve Noterlik Kanununun 89. maddesinde açıkça belirtilmektedir. Satış vaadi alacaklısı, satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcunu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK’nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....