Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 2859 sayılı yasa uyarınca yapılan yenileme kadastrosuna itiraz dosyalarında Kadastro Mahkemesinin tescile karar verme yetkisi olmayıp, yenileme işleminin 2859 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını araştırıp sonucuna göre yenileme işlemi hakkında karar vermesi gerekirken ve davacı ... de dava dilekçesinde orman iddiasına dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açacaklarını belirttiği halde HYUY’nın 74. maddesinde düzenlenen “istemle bağlılık ilkesi”de aşılarak hüküm yerinde “dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    A.Ş. tarafından 1991 yılında taşınmazın orman sınırları içinde aplike edilmesine karşı orman kadastrosuna itiraz davası açıldığı, Kadastro mahkemesinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine ilişkin 18.02.1997 ... ve 1993/4-1 sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği saptanmıştır. Mahkemece, Kadastro Mahkemesinin 18.02.1997 ... ve 1993/4-1 sayılı kararıyla İsmetpaşa Mahallesi 193 ada 9 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğinden, tapu iptal tescil istemi hakkında ikinci bir karar verilemeyeceğine değinilerek, bu istem hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına kara verilmişse de, Kadastro Mahkemesinin sözü edilen kesinleşmiş kararında, çekişmeli parselin davalı şirket adına olan tapu kaydını iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ilişkin hiçbir hüküm bulunmadığı görülmektedir....

      Köyünde 766 sayılı Tapulama Kanunu uyarınca çalılık olarak tapulama harici bırakıldığı ve bu çalışmanın 16/09/1971 tarihinde kesinleştiği, daha sonra aynı köyde 51 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içerisinde bırakıldığı ve bu işlemin de 16/06/1994 tarihinde 6 ay süreyle ilân edilerek 16/12/1994 tarihinde kesinleştiği, dava konusu yerin ...Köyü kadastro çalışma alanı sınırlarında olması nedeniyle kadastro tutanaklarının ... Köyünde askıya çıkarılması ve kesinleştirilmesinde usûle aykırılık bulunmadığı, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil (orman kadastrosuna itiraz) niteliğindedir. Yörede 16/06/1994 tarihinde 6 ay süreyle ilân edilerek 16/12/1994 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

        Orman Yönetimi, davasında tapu iptali ve tescil talebinde de bulunduğuna göre, mahkemece (P2) nolu taşınmazın orman sınırları içerisine alınması ve tescil talebi yönünden Gördes Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle; davalı ... ve Su İşleri Bakanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14/02/2013 günü oy birliği ile karar verildi....

          görülen diğer deliller de toplanarak, yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmediğinin, mera özel siciline kaydedildiklerinin tespiti halinde ise uyuşmazlığın orman kadastrosuna itiraz, mera sicil kaydının iptali ve tescil niteliğinde olduğu, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılıp taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde orman kadastrosuna itiraz davasının kabulü ile çekişmeli taşınmazların orman sınırları içine alınması ile yetinilmeli; çekişmeli taşınmaz/taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde ise orman kadastrosuna itiraz davası yönünden davanın reddine, mera sicil kaydının iptali ve tescil istemi yönünden ise görevsizliğe karar verilmelidir....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi ve orman tahdidine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1970 yılında kesinleşen orman kadastrosu vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1954 yılında yapılmış, 31 parsel 5800 m2 yüzölçümünde tarla cinsiyle belgesizden ... adına tesbit ve tescil edilmiştir....

              Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, ... Köyü 117 ada 1 parselin kısmen 2007 yılında yapılan ve 22.04.2008 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışmasında Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını bildirerek, davalılar adlarına kayıtlı tapunun iptalini ve Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleşen davanın davacıları ise, çekişmeli taşınmazın orman olmadığına ilişkin kesin hüküm bulunduğunu bildirerek, orman sınırlamasının iptaline ve 2/B şerhinin silinmesine karar verilmesini istemişlerdir....

                Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de, eldeki davanın ilk olarak açıldığı Kadastro Mahkemesinde davacı Orman Yönetiminin esasen çekişmeli taşınmaz yönüyle yapılan orman kadastro çalışmasının iptali, akabinde çekişmeli taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescil ve müdahalenin önlenmesi olmak üzere 3 adet talep ile dava açtığı, Kadastro Mahkemesince süresinde açılan Orman Kadastrosuna İtiraz istemi gözetilerek orman kadastrosuna itiraz istemi ile ilgili dava elde tutularak görevli olmadığı kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemleri yönüyle doğru olarak görevsizlik kararı verildiği, bu haliyle davacının Orman Kadastrosuna itiraz isteminin Kadastro Mahkemesinde, kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi (ayrıca şerhlerinde terkini) istemlerine ilişkin davaların ise Asliye Hukuk Mahkemesinde yargılamasına devam edildiği, her ne kadar taleplere göre...

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 16/09/1996 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, davacı genel mahkemede 10 yıllık süre içinde orman kadastrosunun iptali istemi ile birlikte Medeni Kanunun 713. maddesi gereğince tapusuz olan taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile A ve B harfli 13.500 m2 ve 16.500 m2'lik bölümlerin davacı adına tapuya tesciline ilişkin ilk hükmün davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilam ile bozulmuştur....

                  Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B niteliğindeki tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1946 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1975 yılında 1744 sayılı Yasaya göre yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 2006 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davacı 1946 yılında yapılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu orman sınırları dışında bırakılmasına karar verilen kendisine ait taşınmazın 2/B uygulaması sırasında Hazine adına tapuya tescil edildiği iddiasıyla iptal ve tescil davası açmıştır. Gerçekten de dosyaya ibraz edilen Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 1949/271-1950/7 sayılı kararında davacının babası ... ve ......

                    UYAP Entegrasyonu