Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dava konusu taşınmazın 16.01.2008 tarihinde davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, bu tarihten sonra resmi şekilde devredilebileceği, davacının dayandığı 15.11.2009 tarihli satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığı, davalı yüklenicinin tapuda kendi adına kayıtlı olmayan, diğer davalı adına kayıtlı olan taşınmazı hak sahibi olmadığı için devretme yetkisine sahip olmadığını, devir resmi şekilde yapılmadığından davacının dayandığı sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacının alacak talebinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temlikine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ve mümkün olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup dava konusu taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince edimini yerine getirdikten sonra davalı yüklenici ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... Okur ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.10.2011 gün ve 87/253 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 1450 ada 15 parselin ... adına kayıtlı iken ölümüyle mirasçılar arası taksimle mirasçısı ...'ya kaldığını, bu kişinin de 09.04.1991 tarihli senetle ...'e sattığını, ...'nın da 15.02.1993 tarihli senetle davacı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 442 sayılı Köy Kanununun 3367 sayılı yasa ile eklenen 13. ek maddesi uyarınca, Boruktolu köyü tüzel kişiliğine tahsis edilen taşınmazın, köy ihtiyar heyeti tarafından hak sahiplerine satışına dayalı tapu iptali tescil, olmazsa arsanın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 442 sayılı Köy Kanununun 3367 sayılı yasa ile eklenen 13. ek maddesi uyarınca, ... köyü tüzel kişiliğine tahsis edilen taşınmazın, köy ihtiyar heyeti tarafından hak sahiplerine satışına dayalı tapu iptali tescil, olmazsa arsanın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.06.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vekili, akitte gösterilen satış bedeli ve tapu masrafları toplamının depo edilmesi halinde davayı kabul ettiklerini, aksi takdirde davacının bedelde muvazaa iddiasının ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası yerinde görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

              Mahkemece her ne kadar terditli talepler tefrik kararı verilmek suretiyle ayrı dosyaların konusu yapılmak ve eldeki dava dosyasında da terditli taleplerden ikincisi olan bedel iadesi ile birlikte kira tazminatı yönünden feragat nedeniyle red kararı verilmek suretiyle, her iki talebin toplam değeri üzerinden davalı yararına vekalete hükmedilmiş ise de, kanuni düzenlemeden de anlaşılacağı üzere terditli talepler arasında "aslilik – ferilik" ilişkisi bulunduğundan bu taleplerin tefrik kararı ile farklı dava dosyalarının konusu yapılmasına imkan bulunmadığından; davacının 23.05.2018 havale tarihli dilekçesi ile tapu iptali ve tescil davası dışındaki talepler yönünden feragat beyanının, kira tazminatına ilişkin talebe havi olduğunun kabulü, terditli talep bakımından ise (bedel iadesine yönelik) vazgeçme olarak nitelendirilmesi gerekeceği, bu halde dosyanın geçirdiği safahat ve usul ekonomisi de gözetilerek, tefrike konu kararın tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin talep...

              Davalı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası ya da kısmi dava şeklinde açılamayacağını, tapu iptali ve tescil şartlarının oluşmadığını, davacının üst katı rıza olmadan yaptığını ve davacının evden kendi isteği ile ayrıldığını, tanık ile ispatın mümkün olmadığını beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde terditli olarak tazminat talepli olduğundan Davacı bu davada, asıl talep olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa masrafların tahsilini istemiştir. Bu durumda ortada tek bir dava vardır. Kabul ve ret durumuna göre vekalet ücreti de tek olarak takdir edilecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaşı oldukları 27979 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması sırasında düzenleme ortaklık payı adı altında % 35 kesinti yapıldığını, ancak 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca daha önce düzenleme ortaklık payı düşülmüş taşınmazlarda bedel ödenmeksizin ikinci kez bir kısmının terkininin istenmesine olanak tanınmadığını ileri sürerek paylarına ilişkin bedelsiz terk işlemi ve tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline olmadığı takdirde bedelin payları oranında tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

                DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 16.10.2018 gün ve 1422 -1750 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 90/1.(HUMK'un 159.) maddesinde; "Süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez", aynı Kanun'un 94/1 maddesinde de "Kanunun belirlediği süreler kesindir." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu