İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazların 1341 tarihli tapu kaydı ile Hazineden satın alındığı halde; 1972 yılında kesinleşen kadastro sırasında 221 ve 851 parsel numarası ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, tapu kayıtlarının iptali istemiyle davacılar tarafından açılan davanın, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/76-101 sayılı kararı ile 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımının geçmiş olduğu gerekçesiyle reddedilerek 26/04/1989 tarihinde kesinleştiği, davacıların sebepsiz zenginleşme olgusunu bu tarihten itibaren öğremiş olduklarının kabulünün gerekeceği, somut olayda 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/123 sayılı dosyasında tapu kaydının iptaline karar verilmemiştir. Sözü edilen dava, çekişmeli 549 parselin tapu kaydında bulunan "orman sınırı içinde kalmıştır" şeklindeki şerhin silinmesi davası olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Tapu kaydı henüz iptal edilmediğine ve mülkiyetin kaybından sözedilemeyeceğine göre, davacının şu aşamada tazminat isteme hakkı bulunmamaktadır. Her ne kadar orman şerhi tapu maliki davacının tasarruf yetkisini kısıtlar nitelikte ise de ve idare tarafından tapu iptali - tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu maliki tarafından da kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan bölümün, maliki olduğu parselden ifrazı ve bu bölümün mülkiyetinin kaybı nedeniyle doğacak zararın tazminini istemeye engel bir durum bulunmamakta ise de davacının böyle bir talebi bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.08.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, asli müdahale davasında 04.03.2013 tarihli dilekçe ile davalılar aleyhine mülkiyetin davalılardan ...'a ait olduğunun tespiti, tapu kaydının korunması talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın asli müdahale davasının kabulüne, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen 05.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davacı, asli müdahale davasında davalı ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.11.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ve karşı davalı ... vekili ile karşı taraftan davalı ve karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Mahkemece, davanın TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat davası olduğu kabul edilerek, 10 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın 1960 yılında yapılan kadastro sırasında belgesizden, 508 parsel numarası ile 27.500 m² yüzölçümüyle zeytinlik ve tarla niteliğiyle gerçek kişi adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra Hazine tarafından, davacıların miras bırakanı olan tespit malikleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının sonucunda, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.05.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, birleştirilen dosya ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 06.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, temyiz incelemesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 07.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ 1-Birleştirilen .......
Hukuk Dairesi 21.11.2017 tarih ve 2016/12329 Esas, 2017/15538 Karar sayılı ilamında yazılan; “Dava konusu taşınmazlar haricen satışa konu edildiği 9.5.1972 tarihinde tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Ancak, davalı Cahide 4.2.2008 tarihli kimlik fotokopisi ekli ve parmak izi bulunan dilekçesi ile davalılar Emin, Ülker, Osman ise 15.5.2007 tarihi yargılama oturumundaki imzalı beyanlarında davayı kabul ettiklerini açıklamışlardır. Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil istemi yönünden az yukarıda zikredilen davalıların kabul beyanları göz önünde bulundurulmaksızın bu davalılar yönünden de tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
VE MÜŞTEREKLERİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davacı ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelen tarafın yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu....
Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30/04/2018 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat ve kira alacağı talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat talebinin kabulüne dair verilen 30/12//2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/12/2020 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Hükmü temyiz eden davacı vekili Av. ...'...
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava ve birleştirilen davalar önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ve birleştirilen dosya davacıları vekilleri müvekkillerinin 296 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ve davacılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Temyiz harca tabi olup hükmü temyiz eden davacılar ... ve ... vekili tarafından nispi temyiz harcı yatırıldığına ilişkin kayıt ve belge dosyada yer almamaktadır....