Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar. Uygulamada mesele, 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile ilişkilendirilip, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir. Öte yandan, tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki adına açılır ,eldeki dava tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemiyle 07.10.2013 tarihinde açılmış,oysa taşınmaz dava tarihinden önce 04.10.2012 tarihinde dava dışı Sultani Uslu’ya temlik edilmiştir. Dava tarihi itibarıyla davalı kayıt maliki olmadığından tapu iptali ve tescil talebinin reddi doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddine....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen davada ise; eksik harcın verilen süre içerisinde tamamlamaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karara karşı asıl davada davacı ..., birleştirilen davada davacı ... ve davalı ...’in istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL- TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 172 ada 4 parsel sayılı taşınmazı, kredi alabilmesi amacıyla vekili olan oğlu aracılığı ile inançlı işlemle davalıya temlik ettiğini, davalının kendi adına kredi aldıktan sonra taşınmazın iadesi konusunda anlaşılmasına rağmen davalının devir yapmaya yanaşmadığını, üstelik taşınmazı üzerinde davalının borcundan kaynaklı hacizler bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın dava açılmadan önce üçüncü kişiye devredildiği, davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlara göre davacı taraf, inançlı temlik hukuki sebebine dayanmış ve bu kapsamda tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı taraf inançlı temlik hukuki sebebine dayandığından istinaf incelemesi yalnızca bu kapsamda yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ :Tapu İptali-Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava başlangıçta muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğiyle açılmış, 21.11.2002 tarihinde ıslah edilerek taşınmazın borcun teminatı olarak davalıya devredildiği belirtilerek, iptal ve tescil isteği ıslahla inançlı temlik sebebine dayandırılmıştır. Mahkemece de dava ıslah edilmiş şekliyle görülüp, sonuçlandırılmıştır. Bu haliyle uyuşmazlık ve hüküm ...Büyük Genel Kurulu 12.05.2011 tarihli 2011/1 sıyılı kararı gereğince inceleme görevi ...14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ...14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2011 (Prş.)...
HUKUK DAİRESİ İLK DERECE MAHKEMESİ : MARMARAEREĞLİSİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü: I....
KARŞI OY Dava, inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir.Bilindiği üzere; tescilin sonuçları iyiniyetli üçüncü kişilere karşı TMK.nun 1023. maddesinde "Tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde, iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı ise aynı yasanın 1024. maddesinde "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz./Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur./Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir" biçiminde düzenlenmiştir....