Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’ın 1989 yılında annelerinden boşanıp bir süre sonra davalı ... ile evlendiğini, davalının ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 7 no’lu bağımsız bölümün adına tescilini sağladığını ileri sürerek dava konusu 7 no’lu bağımsız bölümün rayiç değerinin tespiti ile paylarının karşılığı bedelin faiziyle ödenmesini, olmadığı taktirde muvazaalı işlem nedeniyle terekenin uğradığı tüm zararın tespiti ile paylarının tazminat olarak faiziyle birlikte ödenmesini, bunun da mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmazın payları oranında adlarına tescilini istemişler; aşamalarda dava konusu 7 no’lu bağımsız bölümün kooperatif hissesinin mirasbırakan adına iken mirastan mal kaçırmak amacıyla ve bedelsiz şekilde ferdileştirme yolu ile davalı adına tescil ettirdiğini beyan etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 266 ada, 16 parsel sayılı, 140 metrekare miktarında ve ahşap ev niteliğindeki taşınmazın 19.02.1953 tarihli kadastro evraklarında malik hanesinin açık bırakıldığı, 24.06.1965 tarihli ek komisyon kararı ile “ Mahallesi 226 ada 16 parsel numaralı bu evin 23 Nisan 297 tarih Umum:4135 numaralı tapu kaydına istinaden ... uhdesinde olduğu, hakikatte ise ......
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın ehliyetizlik ve hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tenkis istemine ilişkin olduğu, ehliyetsizlik yönünden yapılan değerlendirmede mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile anlaşıldığından davacının bu yöndeki iddiasının reddine; davalı ... ve asli müdahil ...'...
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili: asıl dosyada yer alan delillerin incelenmediğini, davalı ... ile davacıların murisi ... arasındaki mesajların yazılı delil başlangıcı olduğunu, tanık beyanlarıyla davanın ispatlandığını, muris muvaazasına dayalı açmış oldukları tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, inançlı işlem ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1....
İnşaat ve ...'dan satın almış olduğu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile adına tescilini, tüketici mahkemesi sıfatıyla Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde istemiş olduğu ve bu dosyanın derdest olduğu düşünülerek, bu dosyanın İİK'nun 277 ve devam maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olduğu, tasarrufun iptali davalarında geçici aciz vesikası veya kesin aciz vesikasının bulunması dava şartlarından olduğu dosya kapsamındaki Erzurum 4. İcra Müdürlüğünün 2014/13218 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu ... ve İlke Otomotiv hakkında geçici veya kesin aciz vesikasının bulunmadığından dolayı dava şartı yokluğundan davacının davasının reddine; karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davalı T5 aleyhine açılan tapu iptali tescil talebi yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, katkı payı alacağı yönünden davalı T3 aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından tapu iptali tescil talebi yönünden verilen karar aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davada, davalı eş T3 tarafından satış yolu ile diğer davalı T5'a devredilen konutun aile konutu olup, yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı Doğan adına adına tescili ve katkı payı isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır....
Davacı ve davalı ... Tarım Ltd.Şti. arasında görülen satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davası da gözetilerek, davalı-karşı davacının muvazaaya ilişkin delilleri toplanmalı oluşacak neticeye göre bir karar verilmelidir. Değinilen hususlar gözetilmeden davalı- karşı davacının taraf olmadığı bir davada davacının kesinleşen mahkeme ilamı ile taşınmaza malik olduğu şeklindeki yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyoruz....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...'in, 4024 parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi olan davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler, 07.10.2015 tarihli ıslah dilekçeleri ile muris muvazaası hukuksal nedenine ilave olarak, taşınmazın davalının baskı ve tehdidi neticesinde gerçekleştiğini ileri sürerek irade fesadına ve genel muvazaaya da dayandıklarını belirtmişlerdir. Davalı, taşınmazın mehir olarak kendisine verildiği belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla değil, evlilik hediyesi olarak devredildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı....
Murisin, vasiyetname düzenledikten sonra sağlararası tasarruflarda bulunduğu, açılan muvazaaya dayalı tapu iptali-tescil davasından anlaşılmaktadır. Murisin sağlararası tasarrufuyla veya sonradan yaptığı 2'nci(22 Ekim 1993 tarihli) vasiyetnamesi ile ilk yaptığı vasiyetten rücu edip etmediği tartışılıp değerlendirilmelidir. Öte yandan, 22 Ekim 1993 tarihli vasiyetnamede alınan tanık beyanları yasaya uygun değildir. Zira, MK'nun 481/1.maddesine göre, "Vasiyetnameye tarih ve imza konulunca vasiyet eden kimse, vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin son arzularını muhtevi olduğunu resmi memur huzurunda iki şahide beyan eder. Şahitler; bu beyanatın huzurlarında vukuuna ve o kimseyi tasarrufa ehil gördüklerine dair vasiyetnamenin altına verecekleri şerhi imza ederler." Vasiyetnamede ise, tanıkların "Yanımda tanzim edilerek okunan iş bu vasiyetnameyi imzam altında tastik ederim" şeklinde beyanda bulundukları görülmüştür....