Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 275 ada 18 parsel sayılı 2838.22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk mahkemesinde açılan men'i müdahale davası ile birleşen davalı ...’ın davacı aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davası davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kadastro tespitinden önceki nedenlerden kaynaklanan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ. 1970 yılında kesinleşen kadastro sonucu, ....Köyü çalışma alanında bulunan, 337, 555 ve 764 parsel sayılı 18.900,00; 1.000,00 ve 2.020,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle davalılar murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı ve harici satın alma iddiasına dayanarak, 28.08.2006 tarihinde tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava konusu taşınmazın tapu kaydı oluştuktan sonra tapudan yapılan satışa dayanılarak dava açıldığı, kadastro tespitinden önceki nedene ve eski tapu kaydına dayanılmadığı anlaşılmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5831 sayılı yasa ile değişik ek 4. Maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan Sultanbeyli ilçesi, Battalgazi mahallesi 315 ada 4 parselin kendi zilyetliği altında olduğunu, yerin Hazinece davalılara satıldığını, yerin tapusunun iptali ile davacı adına tescilinin istendiği, davaya konu parselin 6292 sayılı Yasa ile satışının yapıldığı, ancak davacının kadastro tespitinden daha önceki tarihteki zilyetliğine dayanarak bu talepte bulunduğu, Dairemizin görev alanının 6292 sayılı kanuna göre eski tapu sahiplerine tanınan yeni oluşan kaydın yolsuz oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları olduğu, davacı iddiasının buna yönelik olmadığı, Başkanlar Kurulu'nun bu konu da daha önce zilyetliğe dayanan bu tür davalara bakma görevini 6....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. 3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. VI....

          Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, istinaf başvurusunun usul ve yasaya aykırı olarak esastan reddedildiğini, keşif mahallinde dinlenen tanıkların da ifade ettiği gibi dava konusu yerin asıl ve hakkaniyetli sahibinin davacı olduğunu, davalıların da bu durumu bildiklerinden, davacının kullanımına dahi karışmadıkları gibi tapunun devri noktasında vaatlerde dahi bulunduklarını, bu vaatlerle davacıyı oyalayan davalıların iyi niyetlerinden söz edilebilmesinin imkansız olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2....

            Anılan kararda şöyle denilmiştir: "Kadastro çalışmaları sırasında Kumoğlu köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman vasfıyla, 117 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı vekili, söz konusu taşınmazların bir bölümünün davacı köyün kullanımında olan yayla yeri ve mera olduğu iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ile mera özel siciline tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazların mera vasfında olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi nedene dayalı olarak iptali ve tescil istemine ilişkindir."...

            Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz. Hemen belirtmek gerekir ki; muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasız olmasına rağmen, bu haller kadastro tespitinden önce ise ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise buna ilişkin itiraz ve davalar dahi dinlenemez.'' şeklindedir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilgili kısmı şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” 2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinin ilgili kısmı şöyledir: "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." 3. Değerlendirme 1....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında... köyü 113 ada 1 parsel sayılı 5.875,61 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ... niteliğiyle Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı söz konusu parsel içerisinde kendisine ait tapulu yeri olduğu iddiasıyla tapu kaydının kısmen iptali ve adına tescil talepli dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu