Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu 103 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı ve tapu kaydının sureti getirtilmiştir. Yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı belirtilmiştir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV.3.) paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI....

    Bu durumda davacıların taşınmaz üzerindeki şerhin terkin edilerek kendi adlarının yazılması istemine yönelik davaları kadastro tespitinden önceki nedene dayalı, 3402 sayılı Kanun'un 19/2. maddesi uyarınca açılan tapudaki muhdesat şerhine yönelik dava olup, çekişmeli taşınmazın tespitinin kesinleştiği 1979 yılı ile dava tarihi olan 2012 yılı arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna ve çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu ve güncelleme çalışması bulunmadığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün BOZULMASINA, 15.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Temyiz Nedenleri Davacı vekili, dava konusu taşınmazın mera niteliğinin olmadığını, tespit harici bırakılan yer olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğunu, taşınmazın TOKİ İdaresi adına tescil tarihi olan 2011 yılı dikkate alındığında davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmeden açıldığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır. 6.3....

        Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı olarak TMK.nun 676. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali tescil davasıdır. Uyuşmazlık konusu, 1136 parsel sayılı taşınmaz 09.08.1967 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden Mustafa oğlu Süleyman Selvi adına tapuya tescil edilmiş, tespite itiraz edilmemesi üzerine 27.01.1969 tarihinde kadastro tutanağı kesinleşmiş, 114 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise 24.05.1995 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden ... kızı ... ... çocukları ..., ..., ..., ...., ...,...i ile ... ile... çocukları ..., ... ve ... adına veraseten iştirakli olarak tespit edilmiş kadastro tutanağı 15.01.1996 tarihinde kesinleşmiş ve tespit gibi tapuya tescil edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Çekişmeli 719 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin tapu kaydına dayalı olarak 1984 yılında yapılıp, 13.02.1998 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı; çekişmeli taşınmaza revizyon gören tapu kaydındaki ... hissesini kadastro tespit tarihinden sonra 1985 yılında tapuda devir aldığını öne sürerek, daha sonra oluşan tapu kaydında malik olarak görünen davalılara karşı tapu kaydının iptali ile kendi adına tescili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Ancak açılan davanın kadastro tespitinden sonraki hukuki nedene dayalı olduğu açık olmakla, verilen kararı inceleme görevi davanın belirtilen niteliğine göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada 1 parsel sayılı 21.148,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla hükmen davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bu parselin 1/2'sinin ... adına, 1/2'sinin ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....

              DELİLLER: Kadastro tutanak örneği ve dayanakları, tapu kaydı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. Davacı çekişmeli taşınmazların murisi adına tespiti yapılaması gerekirken davalı adına yapıldığını ileri sürerek kadastro öncesi nedene dayanmıştır....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kadastrodan Önceki Nedene Dayalı Tapu İptali Ve Tescil 1 K A R A R Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak genel mahkemede açılan tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı, 1974 yılında yapılan kadastro işlemleri sırasında mera niteliğiyle tespiti yapılıp kesinleşen taşınmazın daha sonra mera özelliğini yitirdiğini ve davanın açıldığı 2014 tarihine göre 30 yıldır zilyet olduğunu belirterek mera kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açtığına göre; davası açıkça, niteliği değiştiği iddia edilen taşınmazda kadastro tespitinden sonraki zilyetliğe dayalı tescil talebine ilişkin olmakla, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı ve önceki tarihli kararları ile 8. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmekte olduğu halde Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 03.05.2016 tarih ve 2016/19922, 19153 Esas, Karar sayılı kararı ile dosyanın, "maddi hata" sonucu Dairemize gönderildiği ve esas defterine kaydedildiği anlaşılmakla, dosyanın Yargıtay 8....

                    UYAP Entegrasyonu