DAVA Davacılar, maliki oldukları dava konusu 183 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu olmayan 74, 109 ve 105 parsel sayılı taşınmazların trampa edilmesi konusunda taşınmaz malikleri ile anlaştıklarını, bu hususta davalı ...’ın da görüşmelere aracılık ettiğini ve taşınmazların trampa edilmesi amacıyla diğer parsel malikleri ile birlikte davalı ...’a vekaletname verdiklerini, ancak davalı ...’ın kendilerinin yaşlı olmasını fırsat bilerek hile ile taşınmazın satış yetkisini içeren vekaletname aldığını ve vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı iş birliği içerisinde olduğu diğer davalı ...’e satış yoluyla devrettiğini, taşınmazların muvazaalı olarak ve vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu iradeleri dışında satıldığını, herhangi bir satış bedeli de ödenmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmazsa tespit edilecek bedelin davalılardan tahsilini istemişlerdir. II....
DAVA Davacılar, maliki oldukları dava konusu 183 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu olmayan 74, 109 ve 105 parsel sayılı taşınmazların trampa edilmesi konusunda taşınmaz malikleri ile anlaştıklarını, bu hususta davalı ...’ın da görüşmelere aracılık ettiğini ve taşınmazların trampa edilmesi amacıyla diğer parsel malikleri ile birlikte davalı ...’a vekaletname verdiklerini, ancak davalı ...’ın kendilerinin yaşlı olmasını fırsat bilerek hile ile taşınmazın satış yetkisini içeren vekaletname aldığını ve vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı iş birliği içerisinde olduğu diğer davalı ...’e satış yoluyla devrettiğini, taşınmazların muvazaalı olarak ve vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu iradeleri dışında satıldığını, herhangi bir satış bedeli de ödenmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmazsa tespit edilecek bedelin davalılardan tahsilini istemişlerdir. II....
Şti. adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihi itibariyle belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihinden itibaren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Tapuda vekil eliyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında, vekâletin hile ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddiası ile (TBK m. 502) açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. veya 2. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2020 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davalı ...’in istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; - KARAR - Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, 793 parsel sayılı taşınmazını satması için il dışında olması nedeniyle güvendiği arkadaşı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal - tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği değerden reddedilip, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptal - tescil, Miyase yönünden ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın TMK'nın 640. maddesi uyarınca terekeye atanacak temsilci marifetiyle yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
İlk derece Mahkemesi; takibe konu Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/88 Esas, 2021/42 Karar sayılı ilamında davacı T5 tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunduğu, yargılama aşamasında tapu iptali tescil talebinden feragat edilerek davaya tazminat davası olarak devam edildiği ve Mahkemece vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle belirlenen tazminat bedelinin davacıya verilmesine karar verildiği, ilamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı, dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “...vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresine tabi olmadığı, kabule göre de; dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden eksik vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olmasının isabetsiz olduğu...” hususlarına değinilerek bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı ... bakımından davanın reddine dair verilen karar kesinleştiğinden bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... bakımından iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2013 NUMARASI : 2013/64-2013/115 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 1390 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde baraj yapılacağından gerekli işlemlerin adına gerçekleştirilmesi için davalı oğlunun vekaletname istediğini, hile ile alınan vekaletname kullanılarak taşınmazın diğer davalıya devredildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır....
Noterliğinin 27.03.2015 tarihli ve 6873 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ...’in yöneticisi olduğu...Şirketine değerinin çok altında bir bedelle devrettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, yapılan temlik işleminin ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hile ve gabin nedenleriyle geçersiz olduğunu, babasına vasi atanması talebiyle açtıkları Gaziantep 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/688 Esas sayılı dava dosyasında vasi adayı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1.1. Davalı ..., vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını, devrin ... ...’nın bilgisi dahilinde, sağlık kurulu raporu alınmak suretiyle yapıldığını, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, henüz dava hakkı doğmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. 1.2....
Somut olaya gelince; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile uyuşmazlığın yolsuz tescil olarak nitelendirilip, böyle bir durumda ilk el davalının iyiniyetine bakılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; uyuşmazlığın, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedeni kapsamında ele alınıp incelenmesi gerektiğinde kuşku yoktur......