Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Mahkemece verilen tedbir kararında dava konusu taşınmazın davalılar tarafından cebri icra yoluyla satışını engeller mahiyette taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğinden diğer cebri icra işlemlerinin devamında ve tamamlanmasında yasal bir engel bulunmadığından ve dava dışı alacaklıların haklarına bir halel gelmeyeceğinden cebri icra hukuku açısından davalılara fahiş bir yük yüklenmeyeceği, aksine satış aşamasının gerçekleşmesi durumunda bu davanın konusuz kalacağı, ileride giderilmesi imkansız ve güç zararlara sebebiyet verilebileceği, davacının hak kaybına uğrayabileceği ve yeni uyuşmazlıklara neden olabileceği kanısına varılmıştır....

Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Mahkemece verilen tedbir kararında dava konusu taşınmazın davalılar tarafından cebri icra yoluyla satışını engeller mahiyette taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğinden diğer cebri icra işlemlerinin devamında ve tamamlanmasında yasal bir engel bulunmadığından ve dava dışı alacaklıların haklarına bir halel gelmeyeceğinden cebri icra hukuku açısından davalılara fahiş bir yük yüklenmeyeceği, aksine satış aşamasının gerçekleşmesi durumunda bu davanın konusuz kalacağı, ileride giderilmesi imkansız ve güç zararlara sebebiyet verilebileceği, davacının hak kaybına uğrayabileceği ve yeni uyuşmazlıklara neden olabileceği kanısına varılmıştır....

Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Mahkemece verilen tedbir kararında dava konusu taşınmazın davalılar tarafından cebri icra yoluyla satışını engeller mahiyette taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğinden diğer cebri icra işlemlerinin devamında ve tamamlanmasında yasal bir engel bulunmadığından ve dava dışı alacaklıların haklarına bir halel gelmeyeceğinden cebri icra hukuku açısından davalılara fahiş bir yük yüklenmeyeceği, aksine satış aşamasının gerçekleşmesi durumunda bu davanın konusuz kalacağı, ileride giderilmesi imkansız ve güç zararlara sebebiyet verilebileceği, davacının hak kaybına uğrayabileceği ve yeni uyuşmazlıklara neden olabileceği kanısına varılmıştır....

Mahkemece verilen 04/10/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararında dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satışını engeller mahiyette taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğinden diğer cebri icra işlemlerinin devamında ve tamamlanmasında bir engel bulunmadığından cebri icra hukuku açısından davalılara fahiş bir yük yüklenmeyeceği, aksine satış aşamasının gerçekleşmesi durumunda bu davanın konusuz kalacağı, ileride giderilmesi ve telafisi imkansız ve güç zararlara sebebiyet verilebileceği, yeni uyuşmazlıklara ve hak kaybına neden olabileceği, aynı şekilde dava konusu taşınmazın 3.şahıslara yüklenecek olan rızai devirlerinde de davanın konusuz kalacağı ileride giderilmesi ve telafisi güç zararlara sebebiyet verebileceği kanısına varılmıştır....

Mahallesi 4631 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın 06/10/2015 tarihinde cebri icra yolu ile dava dışı ihale alıcısına satılmış olması nedeniyle bu taşınmaz yönünden konusu kalmadığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Balıkesir ili ... ilçesi, ... mahallesi 4631 ada 2 parsel 2 nolu bağımsız bölüm yönünden bu taşınmazın borçlu tarafından ...'a ondan da ...'a devrine ilişkin tasarruf işlemlerinin iptali ile davacıya dava konusu Balıkesir 1. İcra Müd. 2009/4768 esas (yeni esas 2013/4436 esas) sayılı dosyasına konu alacakla sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    İhaleye konu taşınmazın daha önce dosya borçlusu T9 adına kayıtlı iken 03/07/2015 tarihinde davacı T1 satış yolu ile devredildiği ihale tarihi ve dahi dava tarihi itibariyle taşınmaz malikinin davacı T1 olduğu anlaşılmaktadır. Dosya alacaklısı tarafından bu devir işlemine ilişkin tasarrufun iptali talepli dava açılmış, Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 2016/507 E 2018/222 K sayılı karar ile bu satış işlemine ilişkin tasarrufun iptaline, alacaklıya bu taşınmaz üzerinde cebri icra ile satış yetkisi verilmesine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise de, gerek TBK'nın 19. maddesine dayalı gerekse İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları taşınmazın aynına ilişkin davalar olmayıp, verilen tasarrufun iptali kararı mülkiyet değişikliğine yol açmayacaktır. Tasarrufun iptali kararı ile, borçluya ait olmasa da o mal varlığı ile ilgili olarak alacaklıya cebri icra yetkisi tanınmakta ve bununla yetinilmektedir....

    Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, ihaleye konu taşınmazlar hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı vardır. Ancak şikayet tarihi olan 31.07.2014 itibariyle taşınmaz, henüz şikayetçi üçüncü kişi lehine tapuya tescil edilmediğinden TMK'nun 705/2. maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı, henüz tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak tasarruf işlemi niteliğindeki ihalenin feshi davasını açamaz....

      Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, ihaleye konu taşınmaz hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı vardır. Ancak şikayet tarihi olan 23.12.2014 itibariyle taşınmaz, henüz şikayetçi üçüncü kişi lehine tapuya tescil edilmediğinden TMK'nun 705/2. maddesi uyarınca üçüncü kişinin şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı, henüz tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak tasarruf işlemi niteliğindeki ihalenin feshi davasını açamaz....

        Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, bozmaya uygun olarak karar verilmesine göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacının, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...’tan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Bilecik İcra Müdürlüğü’nün 2014/ 721 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı menkul ya da gayrımenkul mal kaydına rastlanmadığını, davalı borçlunun adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, ... Mah. ... ada, 14 parselde kayıtlı taşınmazın 2 numaralı bağımsız bölümünün önce davalı ...’na ondan da davalı ... a mal kaçırma kasdı ile devredildiğinin öğrenildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı ......

            UYAP Entegrasyonu