Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz mülkiyetinin devri taahhüdünü içerdiğinden resmi yazılı şekle tabi olsa da, inşaatın ikmâl edilmesi ve edimlerin önemli ölçüde ifası nedeniyle sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması olup iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağından (Örnek: Yargıtay 15. HD. 22.06.2006T. 2006/3112E. 2006/3819K.) sözleşmenin geçersizliği iddia veya savunmasına değer verilmeyerek, uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekecektir. Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 162 (TBK 183). maddesi uyarınca temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapuda devredilen taşınmaz hissesinin edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Ancak sözleşme uyarınca devredilmesi öngörülen tapu kaydının devrinin yapılması halinde artık sözleşmesinin şekil şartına uyulmadan yapılması nedeniyle geçersizliği iddia edilemez. Her ne kadar mahkemece davalı yana devredilen tapu hissesinin satış amacıyla yapıldığı kabul edilmiş ise de; Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmasndan sonra yapılan tapu devrinin bu sözleşmenin ifası maksadıyla yapıldığının kabulü gerekir. Mahkemenin bu gerekçesi dairemiz içtihatlarına aykırı olmuştur. Bu durumda taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinden söz edilemeyceği gibi tapu kaydının devir nedeninin de satış olduğu gerekçesi doğru olmamıştır....
ve diğer arsa sahibi dava dışı ... ile dava dışı yüklenici İmza Daşdemir arasında, 14.03.2003 tarihli biçimine uygun düzenlenmiş arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu bağımsız bölüm, yüklenici İmza Daşdemir tarafından davacıya 07.01.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle satımı vaad edilmiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise arsa sahiplerine ait arazi üzerinde amaca, sözleşmeye, fenne ve imar mevzuatına uygun bina inşa etmektir. Yüklenici böyle bir yapı meydana getirmişse bir bakıma eserin bedeli olan bağımsız bölümün tescilini arsa sahibinden talebe hak kazanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.02.2000 gününde verilen dilekçe ile kat karşılığı inşaat yapım sözle.şmesine dayalı olarak yüklenici ile akdedilen noter satış vaadi sözleşmesine göre tapu iptali ve tescil, aksi halde satış bedeli ve cezai şartın yasal faizi ile davalı yüklenici ...'...
Davalı, söz konusu bağımsız bölümün yüklenici Kooperatif ile sözleşme gereğince adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; dava dışı yüklenici ile arsa malikleri ... ile dava dışı arsa maliki ... ve ... arasında 13.06.1995 tarihinde arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşmeye göre 4 daire arsa maliklerine ait olup bu daireler inşaat tamamlandıktan sonra belirlenecektir. Yine aynı sözleşmeye göre arsa maliklerinden... ve ... birer daire alacaklardır. Davalı binanın tamamlanmadığı, eksik bırakıldığı hususunda bir beyanda bulunmamıştır. Gelen tapu kayıt içeriğine göre, kat irtifakı 27.04.1999’da kurulmuş olup, D Blok 11 numaralı bağımsız bölüm ile ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı arsa sahipleri yapıdaki eksik ve kusurlu işler ile 17.03.1995 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan kira alacaklarının yükleniciden tahsili için dava açıldığını lehlerine hüküm bulunduğunu ancak hükmün icra edilemediğini açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı yüklenici savunmada bulunmamıştır....
Kural olarak karar düzeltme talebinin temyiz incelemesini yapan ilgili Yargıtay Hukuk Dairesince yapılması gerekmekte ise de Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün, 2018/1 sayılı iş bölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen kararlar ile ilgili temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak 01.07.2016 tarihinden sonra Yargıtay’a gelen dava dosyalarını inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yüklenicinin yaptığı inşaatta yükleniciye bırakılacak bağımsız bölümü yükleniciden satın alan 3. kişinin tapu iptâli ve tescil istemine ilişkindir....
Mahkemece, yapıdaki ayıp ve eksiklikler tutarından davacıların arsa payına karşılık gelen 2.346.00 YTL.nin davalı arsa sahibine ödenmesi koşuluyla dava konusu bağımsız bölümlerin davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan arsa sahibi temyiz etmiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Buradaki öncelikli borç arsa sahibine aittir. Her türlü ayıptan ari olarak üzerine inşaat yapılacak arsayı teslim etmek arsa sahibinin öncelikli borcudur. Arsa sahibi ayrıca, yüklenicinin karşı edimi olan inşaat yapmak borcunu ifa etmesinden sonra yükleniciye, sözleşmeye uygun arsa veya kurulmuşsa kat irtifak tapusunu devretmelidir. Buna karşılık yüklenicinin temel borcu bir bina meydana getirmektir. Bina inşasından maksat, o yapının sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal edilmesidir....
Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....
Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde bir yandan hiçbir şekle tabi olmayan inşaat yapımına ilişkin hükümler bulunmakta iken diğer yandan arsa sahibinin karşı edimi olan arsadaki bir bölüm mülkiyeti yükleniciye geçirme borcu da bulunur. Mülkiyet nakline ilişkin sözleşmelerin Türk Medeni Kanununun 706 ve Borçlar Kanununun 213.maddeleri hükmünce resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunlu olduğundan iki tipli karma sözleşme özelliği gösteren arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin geçerliliği kuşkusuz şekil şartına bağlıdır. Kural olarak davalılar arasındaki adi yazılı 02.05.1990 tarihli sözleşme geçersizdir. Ancak, geçersiz sözleşmeye rağmen arsa sahibi olan davalılar aynı sözleşme kapsamında yükleniciye tapu devri yaptıklarından bu aşamada 2.5.1990 tarihli sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmek dürüst davranma kuralına uygun düşmez....