Mahkemece, kararın aynı hukuki nedenlere ve vakıalara dayalı olduğu, taraflarının ve konusunun aynı olduğu, dolayısıyla tapu iptali ve tescil talebi yönünden dava tarihi itibariyle kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından önceki kararın kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda açılmış iki ayrı davada önceki dava sonraki dava için kesin hüküm oluşturmaz....
Mahkemece, kararın aynı hukuki nedenlere ve vakıalara dayalı olduğu, taraflarının ve konusunun aynı olduğu, dolayısıyla tapu iptali ve tescil talebi yönünden dava tarihi itibariyle kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından önceki kararın kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda açılmış iki ayrı davada önceki dava sonraki dava için kesin hüküm oluşturmaz....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Yüklenici ile arsa sahipleri arasında 06.08.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca çekişme konusu yapılan bağımsız bölümün yükleniciye bırakıldığı görülmektedir....
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yine diğer davalı Halil YILMAZ vekili 23/08/2010 tarihli cevap dilekçesiyle davacı arsa sahibinin tapu iptal ve tescil talebi yönünden davayı kabul ettiklerini beyan etmiş, mahkemece de yapılan yargılama sonucunda davacı arsa sahibinin tazminat istemleri yönünden bu istemlerin dava dosyasından ayrılarak davaya tapu iptal ve tescil istemi yönünden devamına, karar verilmiş ve davalıların kabul beyanları karşısında davacının tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı arsa sahibi adına tapuya kayıt ve tescilini, karar verilmiş ve kararın temyiz edilmeksizin 15/04/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı arsa sahipleri yapıdaki eksik ve kusurlu işler ile 17.03.1995 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan kira alacaklarının yükleniciden tahsili için dava açıldığını lehlerine hüküm bulunduğunu ancak hükmün icra edilemediğini açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı yüklenici savunmada bulunmamıştır....
Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davacının inşaatları yaparak ondokuz adet bağımsız bölümü davalılara teslim ettiği, bağımsız bölümlere ilişkin olarak davalıların eksik ve ayıplı işler ile ilgili itirazlarının bulunmadığı, bu sebeple yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı kooperatifin edimini yerine getirdiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dava, arsa payı karşılığı inşaat ve gaymenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
- MUHALEFET ŞERHİ - Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. Taraflar arasındaki ilişkiyi kısaca özetlediğimizde; dava dışı arsa sahibi ... ve ... ile dava dışı ...…Ltd. Şti arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, daha sonra arsayı davacı kooperatifin satın aldığı, önceki sözleşmenin mahkeme tarafından feshine karar verildiği ve başka bir yüklenici ile ayrı bir sözleşme imzalandığı, davaya konu dairenin de davalı tarafından önceki yükleniciden satın alındığı ve tapu devrinin yapıldığı anlaşılmaktadır. TMK’nın 1024/2. maddesi gereğince; bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken 3. kişi bu tescile dayanamaz hükmü bulunmaktadır....