Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Asliye Mahkemelerine aittir. Somut olayda uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kurulan kat irtifakından kaynaklandığından uyuşmazlığın çözüm yeri de Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, yargılama sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli oluduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir....
Temlik sözleşmesinin, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi biçiminde yapılması ve tapuya şerh edilerek şahsi hakkın kuvvetlendirilmesi önemli değildir. Eldeki davada önemli olan, dava dışı yüklenici ile arsa sahibi olduğu anlaşılan Sabite arasındaki 15.08.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa ile sonuçlanmasıdır. Zira, bu sözleşme ifa ile bittiği zaman, yüklenici şahsi hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi, bu hak üçüncü kişiye temlik edilmişse, onlar dahi temellük ettikleri şahsi haktan yararlanabilir. Somut olaya gelince; Yapılan keşiflerde, 15.08.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binanın %60 oranında fiziki seviyeye getirildiği saptanmıştır. Görülüyor ki, eser sözleşmesi arsa sahibi bakımından ifa ile sonuçlanmamıştır. Bu seviyedeki inşaat sebebiyle, ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi mülkiyet nakli talebinde bulanamayacağından, davanın reddi doğrudur....
Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
Davalı arsa sahibi vekili, dava dilekçesine konu olan 1.normal kattaki 2 No’lu bağımsız bölümün idareye isabet ettiğini, davacı ile yüklenici arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin bilgileri dışında yapıldığını, kendilerinin bu sözleşmeye taraf olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin üçüncü kişilere şahsi hakkını devri ve temlik etmesinin yasaklandığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel talebinin kabulüne, 110.000,00TL bedel ile 50.000,00TL cezai şartın dava tarihinden geçerli olmak üzere işleyecek faiziyle birlikte davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemektedir....
Hükmü davacı ile davalılardan arsa maliki kooperatif temyiz etmiştir. 1-Davalılar arasındaki 20.07.1995 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi eser sözleşmelerinin bir türüdür. Bu sözleşme taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Anılan sözleşmede biri diğerinden farklı iki ayrı sözleşme iç içedir. Bunlardan ilki geçerliği bir şekle bağlı olmayan inşaat yapım sözleşmesi (eser sözleşmesi) «yüklenicinin borcu» diğeri ise, kamu düzeni açısından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm ve sonuç meydana getirmeyen taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri «arsa sahibinin» borcudur. Bu özelliği nedeniyle arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri çitf tipli karma sözleşmelerdendir. Kural olarak, Borçlar Kanununda sözleşmelerin yapılışı bir şekle tabi tutulmamıştır....
Hükmü, davalı arsa sahipleri vekili ile birleştirilen dava davacısı vekili temyiz etmiştir. 1-Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir. Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay ......
Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dava, yüklenicinin açmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasıdır....
Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini yani eseri meydana getirme ve teslim borcunu yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçları ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Her ne kadar mahkemece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/441 E. sayılı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporuna atıfta bulunularak davanın reddine karar verilmiş ise de, anılan mahkemede sözleşme hükümlerinden kaynaklanan edimlerin yerine getirildiği gerekçesi ile yüklenici tarafından açılan tescil istemli dava sonucunun eldeki davayı doğrudaın etkileyeceği açıktır. Belirtilen nedenle mahekemece 6....
İnşaat Limited Şirketi anılan payı tekrar davalı ...’e 10.05.2012 tarihinde sattığını belirterek davalı payının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkili dava dışı ... İnşaat Limited Şirketi arasında ... Noterliğinin 03.04.2012 tarihli ve 2195 yevmiye nosu ile düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereğince ertesi gün 04.04.2012 tarihinde dava konusu taşınmazda davalıya ait payın inşaat şirketine devredildiğini, daha sonra ise 10.05.2012 tarihinde anılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin karşılıklı olarak ... Notreliğinin 3051 yevmiye nolu işlemi ile feshedildiğini ve aynı gün anılan payın davalıya tapuda iade edildiğini, dava konusu olan ve tapuda satış olarak gözüken işlemin aslında gerçek bir satış olmayıp, arsa payı karşılığı sözleşmesi gereği yapılan bir devir olduğunu bu durumda önalım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın devri” (temlik) sözleşmesidir. Burada öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin hüküm ve sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde bina inşaatı sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken ücret (bedel), arsa sahibi tarafından ayın olanak ödenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ilk unsur “yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir.”...