Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 2/B niteliğiyle tespit ve tescil edilen taşınmazın, hak sahibi olarak belirtilen davalıya 6292 sayılı Yasa uyarınca kayden satılmasından sonra yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların mülkiyet hakkı sahibi Hazine tarafından dava tarihinden önce 6292 Sayılı Yasa hükümlerine istinaden davalıya satıldığı, taşınmazların davalı adına tescil edildiği, davacının kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakkına dayanarak mülkiyet hakkı sahibi Hazine’den satın alma nedeniyle kayden malik olan davalıya karşı mirasçılık ve zilyetlik iddiasının ileri sürülemeyeceği gibi 6292 Sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı,Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre; kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın...

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Toplanan delil durumu, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu Mersin ili Akdeniz ilçesi Esenli Mahallesi 818 parsel sayılı taşınmazın 13/05/2010 tarihinde zilyetinin T3 olduğu tespit edilerek 22/06/2010 tarihinde hazine adına tescil edildiği, bilahare dava açılmadan önce 6292 sayılı kanun gereği 03/01/2014 tarihinde davalı T3 adına tapuda tescil olduğu, dolayısıyla zilyetlik iddiası mümkün olmadığı, keza 6292 sayılı kanun gereği satış işlemi ile davalı adına tescil olunmakla Tapu İptali ve Tescil iddiası da ileri sürülemeyeceği davanın reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (2/B uygulaması ve 6292 sayılı Kanun) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4....

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap, taşınmaza ait kadastro tutanak örneği, tapu kayıt örneği ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; 6292 sayılı Yasa kapsamında davalı adına yapılan satışın yolsuz olduğu öne sürülerek açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli 2352 parsel sayılı 6795,26 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. 1978 yılında beri T2 kullanımındadır" şerhi verilmek suretiyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş iken 08/10/2015 tarihinde davalı adına 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle tescil edilmiştir....

Daha sonra, davacının, 6292 sayılı Kanun gereğince davanın durdurulmasını talep etmesi üzerine, mahkemece, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca davanın reddine, tapu kaydında geçen 2/B belirtmesinin idarece resen terkin edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, 6292 sayılı kanundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 10.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31/03/2021 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi....

      Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

        Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

          Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

            Dolayısı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, üçüncü şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; davacı ..., 26.12.2011 tarihinde şerh istemi ile açmış olduğu eldeki davayı, 26.08.2016 tarihinde tapu iptali ve tescil isteğine yönelik olarak ıslah etmiş olup, çekişmeli taşınmaz ise ıslah tarihinden önceki tarih olan 29.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca ...'ya satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir. Davacının ıslah tarihi itibari ile taşınmaz 6292 Sayılı Kanun uyarınca satılarak davalı ... adına tescil edildiğine ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....

              Somut olayda, tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesiyle bir zarar oluştuğu kabul edilebilirse de, 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19.04.2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasanın “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, bu nitelikteki taşınmazlar hakkında...

                UYAP Entegrasyonu