Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daire bozma kararına karşı, davalı tarafından karar düzeltme kanun yoluna başvurulmuş ve Dairece 25.09.2012 gün 2012/4967-10598 sayılı karar ile “...Tapusu iptal edilen taşınmazın, 6292 sayılı Kanunun sözü edilen hükümlerine göre tekrar tapu sahibine iade edilmesi halinde, davacı tarafın zararı izale edilip, tazminata hükmedebilmek için zorunlu unsur olan zarar gerçekleşmeyeceği için, taraflara kanundan kaynaklanan yetkilerinin kullandırılması ve sonucuna göre işlem yapılması...” gereğine değilerek Dairenin 20.10.2011 gün ve 2011/3014 - 11892 sayılı bozma kararı kaldırılmış ve mahkemece verilen karar bu gerekçeyle bozulmuştur. -2- Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı tarafın 6292 sayılı Kanundan yararlanmak üzere idareye başvuruda bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine, yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına ve vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Somut olayda; Hazine, tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1- a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; Hazinenin açılan davadan vazgeçmiş sayılacağı kanunun âmir hükmü gereğidir. Buradaki vazgeçme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "davadan feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatinin da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçmedir. Ayrıca, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılacak bu tür davalarda, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması, taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekmektedir....

      Yargılama sonunda mahkemece; taşınmazın malik sıfatıyla zilyetlik sıfatına haiz olunmaksızın davalı tarafça satın alınması nedeniyle davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 887 parsel sayılı taşınmazın ... Gayrimenkul Hizmetleri A.Ş. adına kayıtlı olan 9606/838459 payına karşılık gelen 96,06 m2'lik tapu kaydının iptali ile davacı ve dahili davacılar adına 1/5 oranında hisselerine ilave edilecek şekilde tapuya kayıt ve tesciline, davalı tarafından bu taşınmazın satın alınma işlemi haricinde Maliye Hazinesine ödenen 47,07 TL'nin davacılardan eşit oranda alınarak davalı ...'e verilmesine karar verilmiş, hüküm dahili davalı Hazine vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        İlk derece mahkemesince, davacının dayandığı Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1952/396 E. - 338 K. sayılı dosyasının taraf olmayan ... Yönetimini bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmekle, ... Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile ... kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

          bulunmayanların başkaca hak talep edemeyeceklerine” ilişkin düzenleme 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan hak talep edemeyecekleri anlamına gelmekte olup, somut olayda dava TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak açıldığından ve 6292 sayılı Kanuna göre daha genel nitelikte olan Medeni Kanunda düzenlenen bir hakkın özel bir kanunla ortadan kaldırılması mümkün olmadığından, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasının esası incelenerek hüküm kurulması gerekirken aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            İncelenen dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın 1976 tarihinde kesinleşen kadastro sonucu tarla vasfı ile davacıların murisi ... adına 20000 m2 yüzölçümü ile tescil edildiği, Hazine tarafından açılan dava sonucu taşınmazın 19781 m2 kısmının kesinleşen 2/B alnında kaldığı gerekçesi ile tapusunun iptaline ve tarla vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün 13/10/2009 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 2/B alanında kaldığına ilişkin şerhin 08/01/2001 tarihinde yazıldığı, 11/07/2012 tarihinde Hazinenin 10/07/2012 tarihli yazısı gereği 6292 sayılı Kanun gerekçe gösterilerek 2/B şerhinin silindiği, ilgili tapu iptali ve tescil kararının 26/08/2013 tarihinde infaz edilerek dava konusu 398 parsel sayılı taşınmazın 19781 m2 yüzölçümü ile Hazine adına tecil edildiği, davacıların 24/02/2015 tarihinde 6292 sayılı Kanundan bahsedilerek taşınmazın iadesi için başvuruda bulunduğu, ilgili başvurunun Milli Emlak Müdürlüğünün 27/02/2015 tarihli yazısı ile; iade başvurusunun 6292 sayılı...

              6292 sayılı Kanunun 6/1 - 3....

                Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "6292 sayılı Kanun, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükte kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış; 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir....

                  Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi yönünden mahkeme hükmünün bozulması]na değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                    Dava 6292 sayılı kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1942 tarihinde yapılarak kesinleşen orman kadstrsu ve 1984 tarihinde yapılıp kesinleşen 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır. Kullanım kadastrosu ise 2010 yılında yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, yörede 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmasına itiraz üzerine....... sayılı kararı ile taşınmazın davalı ...’nun kullanımında olduğunun belirlendiği ve hükmün Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2012/7183 E. - 9789 K. sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte diğer davalı ...’ya satılarak adına tapuya tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun .........

                      UYAP Entegrasyonu