Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesindeki beyanında taşınmazların kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, muris ve davalının kullandıkları kredilerin aralarındaki ilişkiye delil olduğunu ve bu hususların yazılı delil başlangıcı kabul edileceğini ve dinlenen tanık beyanları ile birlikte davalının 28- 29 yaşlarında bu taşınmazları satın alabilecek gücünün olmayacağı sonucuna vararak yapılan satışların inançlı işleme dayalı muvazaalı olduğunu kabul ettiğini, mahkemece vakıalar ve delillerin hatalı değerlendirilmesi ve özellikle hukuki nitelendirmenin hatalı yapılması ile ispat külfetinin davacı tarafta olduğunun gözden kaçırılması, olayda uygulama yeri olmayan YİBK ya dayanılarak verilen tapu iptali ve tescil kararının yasa ve Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, mahkemenin davayı "İnançlı işlem (Muvazaa) nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil" davası olarak kabul ettiğini, açılan davada davacının muris ile davalı arasında inançlı işlem olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığını, davacının...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davası sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden iptal-tescil isteğinin kabulüne, diğer davalılar Cahit ve Ali yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, dava konusu 1413 ada 54 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 11 no.lu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalılardan ... ve ...’in kendisine yapacakları inşaatta pvc, laminat parke, ferforje işleri ve yangın merdivenini yapmasını teklif ettiklerini, teklifi kabul etmesi üzerine teminat olarak dava konusu taşınmazı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olarak Aile Mahkemesine açılmış, dava hakkında verilen kararın Dairemizin 07.03.2016 tarihli ve 2014/23081 Esas, 2016/4043 Karar sayılı kararı ile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna işaret edilerek görev yönünden bozulması üzerine yargılamaya Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilerek ve görevli mahkemece de dava inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilerek karar verilmiş olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...

      Davalılar T9 ve Edessa A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu iptal ve tescil davalarının tapuda kayıt malikine karşı açılması gerektiğini, davalılar T9 ve T8 Anonim Şirketi'nin tapuda kayıtları olmadığından davanın müvekkilleri yönünden husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, tapu iptal ve tescil davalarının konusu para veya para ile değerlendirilebilen davalar olduğundan nisbi harca tabi olup Harçlar Kanunu’nun 16.maddesinde belirtilmiş olduğu üzere tapu kayıt iptali gibi gayrimenkul aynına ilişkin harçlar gayrimenkul değeri üzerinden hesaplanacağından, davaya konu olan taşınmazın değerinin dava dilekçesinde belirtilmesi gerektiğini, davacı tarafa harcın ikmali için süre verilerek harcın tamamlanmaması halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesini, ayrıca davacı taraf davasını kısmen ikame ettiğini, tapu iptal ve tescil davalarının niteliği itibariyle kısmi dava olarak görülebilmesinin mümkün olmadığını, davacının talebinin hukuken bölünebilir mahiyette olmadığını, davacı tarafın...

      Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davasına bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine, mal rejiminden kaynaklı davaya bakma görevinin Aile Mahkemesinin görev alanında olduğunu, göreve itiraz ettiklerini, her iki davanın niteliği gereği birlikte açılamayacağını, taraflar arasında bir inanç sözleşmesi bulunmadığını, dava konusu taşınmazın alımına davacı erkek ya da ailesinin hiçbir katkısının olmadığını, taşınmazın davalı kadının evlenmeden önce yaptığı birikimler ve kendi ailesinin desteği ile alındığını, kalan 13.000,00 TL içinde davalı tarafından kredi çekildiğini, sigortalı olarak çalışan davalının krediyi de kendisinin ödediğini, tamamı kadının kişisel malı ile alındığından tasfiyeye konu olmadığını belirterek öncelikle davanın usulden reddine, aksi halde iş bu davada asli talebin tapu iptali ve tescil olması nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili talep hakkında tefrik kararı...

      Somut olayda, "Davanın muvazaa sebebi ile davalı T3 adına olan tapunun iptali ile davalı T5 üzerine tapuya kayıt ve tesciline ilişkin olup, davacı ile davalı T5’un İzmir 9....

      olup, davacı tarafça ispatlanamayan ve yasal şartları oluşmayan muvazaa hukuki nedeninden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasının esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

      Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....

        nın 464 ve 465 parsel sayılı taşınmazların devrini gerçekleştirdiğini, ancak dava konusu 468 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir olduğu için devri gerçekleştiremediğini, bunun üzerine Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/356 Esas sayılı dava dosyasında tapu iptal ve tescil davası açtığını, bu davada ...’nın aralarındaki işlemin inançlı temlik olduğunu ve dava konusu taşınmaz için herhangi bir bedel ödenmediğini, verdiği borca güven teşkil etmesi için taşınmazların adına kayıtlı olduğunu kabul ettiğini, ön alıma dayalı tapu iptal ve tescil davası açılabilmesi için ortada gerçek bir satım sözleşmesinin bulunması gerektiğini, ancak somut olayda vuku bulan işlemin inançlı temlik olduğu gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil,tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, davacıların duruşma isteği değerden reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'un ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 18 nolu bağımsız bölümü davalı ...'ye satış yoluyla devrettiğini, temlikin gerçek bir satış olmayıp mirasbırakanın ekonomik sıkıntılar nedeniyle dava konusu yeri davalı ...'...

            UYAP Entegrasyonu