Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.12.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat.... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

    (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.06.2011 tarih ve 2011/1- 364 Esas -2011/453 Karar) O hâlde, davacının inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil, ayni kazanılması mümkün olmadığı takdirde ise; alacak istekli davasını tamamen değiştirerek (ıslah ederek) alacağa çevirmediği, inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil davasını muhafaza ederek bu talebine ilâveten şayet bu talebi yerinde görülmezse terditli olarak alacak talebinde bulunduğu; dolayısıyla davacının inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil, olmazsa alacak talebinden vazgeçerek davasını alacak davasına çevirmeyip, ayrı bir davanın konusu olabilecek alacak talebini ilk talebine eklediğinden, davada 6100 s. HMK'nun 180. maddesi anlamında kamilen (tam) ıslah yoluna gidilmediği, bu anlamda herhangi bir işlem yapılmamış olduğu gibi harcı yatırılarak açılmış ayrı bir alacak davası da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı ...’e verilmiş bir vekaletname olmadığından somut olayda ilk derece mahkemesince yazıldığı şekilde vekalet akdinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal tescil talebi olmadığı gibi; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin davayı “hile nedenine dayalı tapu iptal ve tescil” olarak değerlendirmesi de doğru değildir. Öncelikle mahkemece tarafların inançlı işleme yönelik yukarıda açıklanan delilleri toplanmalı; davacının, davalı ... tarafından kendisine "evi sattığını, parayı kullandığını, kendine yeni bir hayat kuracağını ve kendisini aramaması" konusunda gönderdiğini iddia ettiği e-posta dökümü dosya arasına alınmalı, söz konusu gönderinin “delil başlangıcı” niteliğine haiz olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 22 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölümü kredi çekebilmek amacıyla devlet memuru olan davalı ...'e 07/03/2006 tarihinde devrettiğini, davalı adına çekilen konut kredisinin kendisine ödendiğini, kredi taksitlerinin de tarafından ödenmeye başlandığını, kredi borcunun bitmesini takiben taşınmazın davalı ... tarafından devredileceği hususunda anlaşmalarına rağmen davalı ...'...

        Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/05/2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleştirilen davada davalılar aleyhine 19/12/2012 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 26/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- birleştirilen davada davalı ve birleştirilen davada dahili davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...

          Mahkemece, davanın katkı payı istemine ilişkin bulunduğu ve boşanma davasının kesinleştiğine ilişkin belge sunulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu dava, Borçlar Kanununun 18.maddesi uyarınca açılmış şahsi hakka dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Davacı, şahsi hakkına dayanarak ileride açabileceği mal rejiminin tasfiyesi ile hak edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açmış, tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir....

            Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, nitelemeyi yapıp hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki açık bir şekilde muvazaa şeklindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nın 18. (19. maddesi) maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Davacı vekili, ilama dayalı alacaklarını tahsil edemediklerini, davalı borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak, tapuda dava dışı...adına kayıtlı taşınmazı satın aldığı ve 4 daire yaptığını, taşınmazı üzerine kayıt ve tescil ettirmediğini ileri sürerek dava açmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın yasal dayanağının 6098 sayılı Borçlar Kanununun 19. maddesi olduğu anlaşılmaktadır....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Alım Hakkından Kaynaklanan K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, ecrimisil ve muhdesat aidiyetinin tespiti isteklerine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...

                  (Hukuk Genel Kurulu'nun 28.12.2005 tarih ve 2005/14- 677 Esas - 2005/774 Karar) Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa inanç sözleşmesinin kabul (6100 s. HMK m. 309 vd), kesin hüküm (6100 s. HMK m. 303), ikrar (6100 s. HMK m. 188) ve yemin (6100 s. HMK m. 225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde hakimin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 09.12.2015 tarih ve 2014/14- 516 Esas - 2015/2838 Karar) Dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile açılmış, mahkemece bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Kaynağını 5.2.1947 tarih ve 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının oluşturduğu İnançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir hak düşürücü veya zamanaşımı süresine bağlı olmaksızın her zaman açılacağı tartışmasızdır....

                  UYAP Entegrasyonu