Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapı Kooperatifi üyeliğinin ... adına olmasına rağmen aidatlarının kendisi tarafından ödendiğini, ferdileşme sırasında dava konusu 257 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan B3 blok 5 numaralı bağımsız bölümün adına tescil edilmesi gerekirken muvazaalı olarak üvey oğlu davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı ... davayı kabul etmiş, davalı ... ise kooperatif aidatlarının kendisi tarafından ödendiğini ve zamanaşımı süresinin dolduğunu davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davalı ...’ya verdiklerini açacağı ayrı bir dava ile talep edebileceği, davacı sıfatının ( taraf ehliyetinin ) bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak ise hakime aittir. Dava dilekçesindeki anlatımlara göre dava, inanç sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına göre hüküm konulmuştur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olayda; davacı inanç sözleşmesini davalının eli ürünü yazılı delil ya da delil başlangıcı ile kanıtlayamadığından tapu iptali ve tescil isteminin reddi doğrudur. Tazminat istemine gelince; zamanaşımı davacının taşınmazın kendisine devredileceği ümidini yitirdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu nedenle hak düşürücü sürenin dolduğundan söz edilerek tazminat talebinin reddi doğru değil ise de bu halde dahi davacı, taşınmazın rayiç bedelini değil, davalıya verdiğini iddia ettiği bedeli talep edebileceğinden hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tesciline ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.22.10.2007 (Pzt.)...

          Taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09/06/2021 gün ve 2018/5716 Esas, 2021/3905 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili; ipotek tesisi amacıyla kendisine ait olan 2332 ada, 12 parsel sayılı taşınmazda kain 2. kat, 6 numaralı taşınmazı davalılardan ...'e satış gösterdiğini beyanla dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya yeniden Dairemize gönderilmiş olmakla dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2176 ada 1 parselde bulunan 10 numaralı bağımsız bölümü davalı kardeşi ile birlikte satın aldığını, işlem tarihinde Türkiye'de bulunduğundan taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek tapu kaydının iptali ile 1/2 payının adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde bağımsız bölümün rayiç değerinin tahsili isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkemenin nitelendirmesine göre, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....

                  Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 3367 sayılı Kanun gereğince köy tüzel kişiliği tarafından satışa çıkartılan 104 ada 2 parsel numaralı taşınmazın bedelini kendisinin ödediğini, yasal engeller nedeniyle tapunun babası adına düzenlendiğini, devir yasağı sona ermeden babasının öldüğünü belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescil ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunun tespiti isteğinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddine savunmuşlardır. Mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine, dava konusu parsel üzerindeki muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve davalılar temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalıların temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Dava inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal, tescil ve muhtesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 18.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 15.9.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu