Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : İMAR İHYAYA DAYALI Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, uyuşmazlık; İmar Kanunu 17. maddesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14 .Hukuk Dairesi’ne ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ./.... 2013/3462-3777 SH:2 ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, bulguların değerlendirilmesi suretiyle taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı, bilimsel verilere dayalı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın vasfı kesin olarak saptanmalıdır....
Öte yandan; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle taşınmazın tapulu hale geldiği ve davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmeksizin tapu iptali ve tescil kararı yerine sadece tescil kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişileri olarak yasal hasım konumunda bulunan davalılar ... ile ...’nın davada taraf sıfatlarının kalmadığı gözden kaçırılarak bu davalılar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken aleyhlerine kabul kararı verilmiş olması da isabetsizdir. Kabule göre de, eldeki davanın tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu ve davalı Hazine aleyhine açılan dava kısmen kabul edildiğine göre, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacı üzerinde bırakılması da doğru değildir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu...Köyü çalışma alanında bulunan 155 ada 32 parsel sayılı 41.053,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz çayır vasfıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine vekili, ... Köyünün kadim merası olduğu iddiasıyla çekişmeli taşınmaza ait tapunun iptali ile mera olarak sınırlandırılması istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 155 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Mardin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.09.2009 gün ve 200/644 sayılı hükmün Yargğıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 870 ada 4 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, taşınmazın tarıma elverişli olmayan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümünü, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi...
Keşif sırasında, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen bir zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa bu zilyetliğin ilk kez hangi tarihte ve nasıl başladığı, kimden kime ve ne surette intikal ettiği, kimler tarafından ne kadar süreyle ve ne olarak kullanıldığı, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, taşınmazların dere yatağı ile ilgisinin bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, 3'lü ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların öncesinin hangi vasıfta olduğu, taşınmazların bitki örtüsü, toprak kalınlığı ve cinsi, taşlılık oranı, eğimi, çekişmeli taşınmazların çevresinde özel mülkiyete konu taşınmazlar varsa, bu taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazların bitki örtüsü, toprak yapısı ve...
, toprak yapısını, zirai durumunu, eğimini, ne olarak kullanıldığını, üzerinde muhtesat bulunup bulunmadığını açıklayan, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki ziraat bilirkişi raporunu irdeleyen, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğunu, dava konusu taşınmazın sınırında...