Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

akti geçit irtifakı kurulduktan sonra lehine geçit hakkı tesisi istenen her iki parselin kadasral yola bağlantısını sağlayacak şekilde; kesintisizlik ilkesi ihlal edilmeksizin geçit hakkı kurulması gerekir....

    Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.1992 tarihli ve 1992/6-768 sayılı ilamı ile 32 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit kurulmasına karar verilen davalı ...’e ait 470 parsel sayılı taşınmazın batı sınırındaki geçide bağlanan alternatiflerden birinden geçit kurulması fedakarlığın denkleştirilmesi ve objektif esaslara göre en uygun güzergahlar olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının da bu güzergahlardan birinden geçit kurulmasını istediği gözetilerek yukarıda belirtilen geçide bağlanan en uygun güzergahtan geçit kurulmasına karar verilmelidir...."gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; 30 parsel sayılı taşınmaz lehine aynı köyde bulunan davalı ...'e ait tapu sicil müdürlüğünden gelen son cevaba göre 1253 parsel sayılı taşınmazda, eski parsel nosu 32 olan parselde bilirkişilerin krokilerinde A9 olarak gösterdikleri yeşil ile taralı kısım üzerinden geçit hakkı tesisi ve tesciline, karar verilmiştir....

        Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Eldeki davada davacı kooperatifin mutlak geçit ihtiyacı içersinde olduğu açıktır. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

          Mahkemece, davacının bağlanmak istediği yolun paftasında yol olarak gözükmediği ve geçit hakkı tesisi için gerekli yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....

            geçit hakkı talebini 402, 401 ve 395 nolu parsellere de yöneltmesi gerektiğini, maliki oldukları 394 nolu parsel üzerinde ahır ve fındık bahçesi bulunduğundan geçit hakkı tesis edildiğinde büyük zararlar doğuracağını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

            Dava, Medeni Kanunun 747. maddesi gereğince geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Davacılar lehine geçit hakkı tesisini istedikleri üç ayrı taşınmazın bağımsız olarak ayrı ayrı malikleri olup, birbirleriyle bağlantısı yoktur. Bu nedenle davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davacı parsel lehine bağımsız geçit hakkı tesisi araştırılıp, tarafların yarar ve zarar dengesi, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre belirlenmeli, genel yola çıkmak için her bir davacı parselin bağımsız olarak ihtiyacını karşılaycak birden fazla şeçenek varsa, davacıya en yararlı ve en az masraflı olacak yerden değil, geçit hakkı vermekle yükümlü olan taşınmazlardan en az zarar görecek olanın veya olanların durumu dikkate alınarak yukarıdaki ilkelere uygun inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

              Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

                Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak Geçit İhtiyacı” veya “Geçit Yoksunluğu” ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazlar kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “Kesintisizlik İlkesi” denilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin maliki olduğu 544 ada 14 parsel sayılı taşınmazın yola bağlantısının olmadığını, yola ulaşmak için davalıya ait 544 ada 23 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu