Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tuzla ilçesi, İçmeler mevkii, 23 pafta, 3954 parsel numaralı 7733 m2 miktarlı taşınmazın hissedarları olduğunu, müvekkil Kasım Uçak'ın taşınmazın 503/7733 hissesine sahip olup 15.09.1976 tarihinde ve T3 302/7733 hissesine sahip olup 03.09.1986 tarihinde taşınmazda hissedar olduğunu, müvekkillerin tapuda hiçbir kısıtlayıcı kayıt olmadan taşınmazdaki hisseleri satın aldıklarını, müvekkillerin hissedar olduğu parsel ile ilgili olarak T6 tarafından İstanbul İli, Tuzla ilçesi, içmeler Mevkii, 23 pafta, 3954 parselin 3621 sayılı yasaya göre kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını, kıyı kenar çizgisinin İstanbul Valiliği kıyı tespit komisyonu tarafından belirlendiğini ve 15.02.1994 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca onaylandığını, bu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek müvekkiller adına olan tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkini için İstanbul Anadolu 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/298 Es sayılı dosyası ile dava açmış olduğunu ve yapılan...

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıyı kenar çizgisinde bulunduğu iddia edilen taşınmaz tapusunun iptali nedeni ile davacı tarafa tazminat ödenmesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK.'nın 1007. maddesine dayalı, taşınmazın kıyı kenar çizgisi kalması nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1329 KARAR NO : 2021/2093 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2019 NUMARASI : 2018/28 ESAS - 2019/21 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Kıyı Kanunu Gereğince Açılan) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINI ÖZETİ: Asıl davada davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Van İli Tuşba İlçesi Şemsibey Mahallesi 678 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 4766,18 m² lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını belirterek bu kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığı iddiasıyla TMK 1007. Maddesine dayalı tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir....

    CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na (3621 sayılı Kanun) göre kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, kıyı kenar çizgisinin tespitinin bu Kanun'un 9 uncu maddesi hükümlerine göre yapıldığını, sonrasında taşınmazın kıyı kenarda kaldığından bahisle tapu kaydının iptali ile sicilden terkinini istemeye yetkili tarafın Hazinenin bizzat kendisi olduğunu, bu nedenle açılan davanın taraf sıfatı yokluğundan reddinin gerektiğini, adlî yargının görevsiz olduğunu, taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığı gerekçesiyle tazminat talebinden bahsedilebilmesi için taşınmaza ait tapu kaydının iptal edilerek tapudan terkin edilmesi ve hak sahibinin mülkiyet hakkını tamamen yitirmiş olması gerektiğini, tapu kaydının davacı ... kayıtlı olduğunu, zarar meydana gelmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

      Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

        O halde, bilirkişi heyetince kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi gerekirken, bağlayıcılık niteliği taşımayan ve delil olarak istifade edilmesi gereken, idare tarafından daha önce belirlenmiş kıyı-kenar çizgisi esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporunun yeterli bulunması ve rapora dayanılarak hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Bundan başka temyize konu işbu davanın davacıları Ocak 1931 tarih 2 sıra numaralı, mahkemenin kesinleşen 2004/5 sayılı dosyasının davacıları ise, Ocak 1931 tarihli ve 3 sıra numaralı tapu kaydına dayanmışlardır. Her iki tapu kaydı da, Ocak 1931 tarihli ve 1 sıra numaralı tapu kaydının ifrazı sonucu oluşmuştur, yani dayanak tapu kayıtları aynı kök tapu kaydından gelmektedir ve tapu kaydının ifraz krokisi de dosya içinde mevcuttur....

          Bilindiği üzere, 362l sayılı Kıyı Kanunu'nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9. maddelerinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararın da "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin idari yargıya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine" işaret edilmiştir. 3621 sayılı Kanun'un 5 ve 9. maddelerine göre de kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi zorunludur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım ... ile ... aralarındaki tapu iptali, elatmanını önlenmesi ve yıkım davasının reddine dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.12.2014 gün ve 168/658 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, davalı ... Belediyesi adına kayıtlı 534 ada 6 parsel ile 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak tapu kayıtlarının iptali ile üzerindeki yapıların kal'ine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Belediyesi vekili, dava konusu taşınmazların ... tarafından Belediyeye tahsis edilmesi sonucunda ... Belediyesi adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu