WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı şekilde davacı Halik Ömür'ün dayandığı 30.12.1963 tarih 60 nolu tapu kaydının geldi kayıtları da incelendiğinde bu kaydında geldi kayıtlarının 27.04.1958 tarih 27 nolu tapu kaydında birleştiği bu tapu kaydınında geldi kaydının Haziran 926 tarih 125 nolu 60 dönüm miktarındaki tapu kaydı olduğu ve dayanılan 30.12.1963 tarih 60 nolu tapu kaydının yüzölçümünün de asliye hukuk mahkemesinin 1962/569-551 sayılı kararıyla 48500 m2'den 56190 m2'ye çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, dayanılan 30.12.1963 tarih 60 nolu tapu kaydı dava dışı 213, 226, 227 ve 228 parsellere, 14.10.1970 tarih 101 nolu tapu kaydı 261 ve 262 parsellere, 19.12.1963 tarih ve 172 nolu tapu 239, 257 ve 258 parseller ve 21.05.1965 tarih 94 nolu tapu kaydı 237, 236, 239, 240, 241, 243, 244, 245, 246 ve 298 parsellere revizyon görmüş olup 213, 226 ve 227 parsel sayılı taşınmazların ......

    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, dava konusu taşınmaza uygulanan tapu kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, 03/01/1944 tarih, 21 sıra numaralı tapu kaydında, Hazine hissesi yönüyle malik hanesindeki farklılığın (Tapu Müdürlüğünün 21/08/2015 tarihli yazı cevabına ekli tapu kayıt örneği ile Hazine temsilcisinin cevap dilekçesine ekli tapu kayıt örneği) sebebi araştırılmalı, tapu kayıtlarının geldi-gitti kayıtları arasında kopukluk olup olmadığı tespit edilerek, dosya arasında bulunmayan tapu kaydı/kayıtları, Tapu Arşiv Daire Başkanlığı ile mahalli Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmak suretiyle getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra tapu işlemlerinde uzman bir bilirkişiden ilk tesisinden itibaren tapu kayıtlarının dökümünü, hisse sahiplerini ve hisse oranlarını gösterir denetime elverişli rapor alınmalı, davalı Hazinenin tapudaki hissesinin ne olduğu belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yetinilerek yazılı şekilde...

      Hukuk Dairesi’nin 24.05.2016 tarih ve 2015/11148 Esas, 2016/5805 Karar sayılı kararı ile özetle “yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının açıkta pay kalmayacak şekilde tüm tedavüllerinin, tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmazları dıştan çevreleyen komşu taşınmazların tespit tutanakları, tespitlerine esas alınan tapu kayıtlarının tedavülleriyle birlikte Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosyanın bu şekilde tamamlanmasından sonra mahallinde yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte tespite esas tapu kayıtları ve dıştan çevreleyen parsellere uygulanan tapu kayıtların yöntemine uygun olarak uygulanması, tespite esas tapu kaydının sınırlarının sabit sınırlımı yoksa gayri sabit sınırlı mı olduğunun tespit edilmesi, gayri sabit sınırlı ise miktarı ile geçerli olacağının göz önüne alınması, tapu kayıtlarının hukuki kıymetini yitirip yitirmediğinin araştırılması, bu şekilde tapu kaydının kapsamının tayin edilmesi, tapu kayıtlarının...

        Davacı dayanağı tapu kaydı Hazinenin taraf olduğu ve taraflar arasında kesin hüküm teşkil eden tescili ilamı ile oluştuğu halde tapu kaydı haritası uygulanarak kapsamı haritasına göre belirlenmemiş, davalılar Hazine ile ... ve müştereklerinin dayanağı olan tapu kayıtlarının kapsamı da tevzi haritalarından yararlanılmak suretiyle saptanmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının dayanağı olan belirtmelik tutanakları ve tevzi haritaları ile bu tapu kayıtları tesislerinden başlanarak tedavüller ve davacı tapusunun dayanağı tescil ilamı ile varsa haritası getirtilmeli, davacının dayandığı tapu kaydının revizyon görüp görmediği sorulmalıdır....

          Davacı ..., dava konusu 111 ada ... parsel sayılı taşınmazın tamamının mezarlık vasfında olmadığını, bir kısmının mezarlık, bir kısmının adına kayıtlı 111 ada ... parsel sayılı taşınmazının devamı niteliğinde olan tarla olduğunu iddia ederek tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmış, ancak Mahkemece davacının dayandığı tapu kaydı mahalli Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Daire Başkanlığı’ndan sorulmamış, tapu kayıt malikleri ile davacı arasında akdi veya irsi bir ilişki bulunduğunun tespiti için davacı tarafa kanıtlama imkanı tanınmamış, tapu kaydı bilirkişilerden sorulmamış, yöntemince taşınmaza uygulanıp, tapu kaydının mevki ve hudut itibariyle dava konusu taşınmaza uyup uymadığı araştırılmamış, tapu kaydının bir hududu “mezarlık” okumasına rağmen, mezarlık ile dava konusu taşınmaz bölümü arasındaki sınır yöntemince saptanmamıştır....

            Mahkemece, davacının dayandığı tapu kayıtlarında 1/12 pay sahibi olduğu ve davasında haklı bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf tapu kayıtlarına dayanmış ve taşınmazların tapu kaydındaki hissesi oranında adına tescilini istemiştir. Ne varki Mahkemece, davacının dayandığı 25.10.1949 tarih ve 134 sıra numaralı, 18.5.1955 tarih ve 187 sıra numaralı, 25.10.1949 tarih ve 131 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, çekişmeli taşınmazları dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler, dayanılan tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon gördüğü taşınmazların bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa bu taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri ile, oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilmemiş ve yöntemince tapu kayıt uygulaması da yapılmamıştır....

              Hal böyle olunca; doğru sonucu varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı 13.05.1977 tarih ve 34 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, dayanılan tapu kaydı kadastro sırasında revizyon görmüş ise, revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı suretleri ve revizyon gördüğü taşınmazlar ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita, dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanakları Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmeli; dosya tapu işlerinden anlayan kadastro bilirkişisine tevdi edilerek ve gerektiğinde tapu sicilleri üzerinde araştırma yapma yetkisi de verilmek suretiyle yöntemince ve denetime uygun olarak rapor alınmalı; dayanak tapu kaydında pay sahibi olan davacının miras bırakanı ...’un toplam payı hesaplanarak, ...’ün dayanak tapu kaydındaki payına karşılık kadastro...

                in dayandığı 24.07.1969 tarih ve 53 sıra numaralı tapu kaydının 271 ada 11 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı, davalıların tutunduğu 08.07.1969 tarih ve 21 sıra numaralı tapu kaydının ise 271 ada 10 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı ve taşınmazların ayrı ayrı kullanıldığı kabul edilmiş ise de; çekişme konusu taşınmazları kapsadığı kabul edilen tapu kayıtlarının hudutlarındaki “dere, yol,...” yerlerinin nereleri olduğu denetime elverişli bir şekilde fen bilirkişisi raporunda gösterilmemiş, tapu kayıtlarının aynı tarihlerde hükmen oluştuğu ve davalıların tutundukları tapu kaydındaki Hüseyin İleri ile katılanların tutundukları tapu kayıt maliki ...'...

                  /A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeye çalışılmalı, tapu kaydının haritasının fenni sıhhate haiz olmaması ve zemine uygulanamaması durumunda ise, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte keşifte okunup sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişilerden güneyde bulunan 106 ada ... parsel sayılı mezarlığın dayanak tapu kaydının tesisinde yeralıp almadığı, bu taşınmaz ile dava konusu taşınmazın önceden bir bütün oluşturup oluşturmadığı, ne zamandan beridir mezarlık olarak kullanıldığı, mezarlık yapılmadan önce kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı, dayanak tapu kaydında taşınmazın sınırları olarak gösterilen ... oğlu ..., ... ve ... işgalindeki tarla ile yolların sabit sınır niteliğinde olup olmadıkları, 106 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar arasından önceden herhangi bir yol geçip geçmediği, yol geçmekte ise güzergahının neresi olduğu, dayanak tapu kaydında doğu sınır olarak...

                    Somut olaya gelince; dava konusu .. parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydı ve tapulama tutanağının incelenmesinde; temyize konu ..., ... paylarının Şubat 956 tarih ... sıra no ve Haziran 945 tarih ... sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden 29.08.1964 tarihinde anılan kişiler adına tespit gördüğü ve 19.01.1987 tarihinde tapuya tescil edildiği, tapulama çalışmaları sırasında uygulanan Haziran 945 tarih ... sıra nolu tapu kaydının bir kısım paylarının Hacışırahbil kızı Mürvet ve Hayriye adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tapu kaydına, tapulama tutanağındaki açıklamalara ve dayanak tapu kaydına göre; kayıt malikleri ..., ..., tapu kütüğündeki bilgilerden kim olduğu anlaşılan ve bilinen kişiler olup, davacı lehine TMK'nun 713/2 maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu