"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... 28.03.2006 tarihli dilekçesiyle, ... Köyü 118 ada 1 sayılı parselin, tapuda adına kayıtlı olduğu, Hazinenin tapu iptal tescil istemi ile açtığı davanın reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.05.2001 gün ve 2000/25-136 sayılı kararın kesinleştiği, buna rağmen taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh bulunduğu iddiasıyla, yasal olmayan bu şerhin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVACILAR : ... vs DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 01.06.2016 MADDİ HATA H-İ-İ-K K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, (kadastro öncesi ) 27.11.1950 tarih ve 4245 sayılı noter satış vaadi senedine dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir....
Kesinleşen hükümde her ne kadar tapu kaydının iptaline karar verilmemiş ise de; tescil hükmü içinde tapu iptalini de içerdiğinden, tapu iptal edilmeden tescil edilemeyeceğinden ve usûlüne uygun temyiz istemi olmadığından tavzih isteminin yerel mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden, dosyanın yerel mahkemesine iadesine 26/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/117 E. - 2006/318 K. sayılı ilamıyla 161 ada 57 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesi sonucu 01/05/2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 10/04/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....
./08/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı müvekkilerinin maliki olduğu ... ili ... ilçesi ... köyü 994 parsel (yeni 124 ada ... parsel) parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/154 Esas 2013/614 Karar sayılı ilamı ile kısmen iptal edilerek ... adına orman olarak tescil edildiğinden davacı müvekkillerinin uğradığı zarar nedeniyle şimdilik ...000,00 TL'nin tapu iptal tescile ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında .../03/2016 tarihli harçalandırılmış ıslah dilekçesi ile talebini 58.262,38 TL'ye arttırmıştır....
e satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davalı ... adına tescilini, davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tapu iptal tescil davası tefrik edilmiş,ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tapu iptal tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmesi halinde ise, davalı banka vekilinin sunduğu, davacının ipotek tesisine onay verdiğine ilişkin 02.06.2011 tarihli "muvafakatname", davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bu belgenin delil olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle öncelikle tapu iptal ile davacılar adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece tapu iptal ve tescil isteminin kesin hüküm nedeni ile, tazminat isteminin ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Mahallesi ... ada ... parsel sayılı, ... m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda “arsa” vasfıyla davacılar adına kayıtlı iken, Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemli dava nedeniyle İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/20 – 2007/208 sayılı kararı ile taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 51,50 m² yüzölçümündeki ve İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/283 – 2010/297 sayılı kararı ile taşınmazın krokide (C) harfi ile gösterilen 9,50 m² yüzölçümündeki bölümlerinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle bu bölümlerin tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, verilen bu kararların 01.07.2008 ve 26.11.2010 tarihlerinde kesinleştiği, eldeki davanın 01.07.2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki İzmir İli, ... İlçesi, ......
Mahallesi ... ada ... parsel sayılı, 512,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda “arsa” vasfıyla davacılar murisi ... adına kayıtlı iken, Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemli dava nedeniyle İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1099 – 2004/345 sayılı kararı ile taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 68,32 m² yüzölçümündeki bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle bu bölümün tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, verilen bu kararın temyiz edilmeden 25.11.2004 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 13.08.2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki İzmir İli, ... İlçesi, ......