Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararları, İdari Yargıda verilen iptal kararlarından farklı bir özelliğe sahiptir. İdari Yargıda asıl olan iptal kararlarının geriye yürümesi yani iptal edilen idari işlemin doğduğu andan itibaren yok sayılması esas alınmasına karşın, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümemesi asıldır. Bu bakımdan İdari Yargıdaki iptal kararları beyan edici, açıklayıcı nitelikte olduğu halde Türk Anayasa Yargısındaki iptal kararları genelde kurucu (inşai-yenilik doğurucu) niteliktedir. Türk Anayasa sisteminde benimsenen iptal kararının geriye yürümezliği kuralının getiriliş amacı, kazanılmış hakları ve hukuksal güvenliği ortadan kaldırıcı ya da toplumun adalet anlayışını zedeleyici sonuçlar doğurmasından kaygı duyulmasını önlemek, Devlete olan güven duygularını sarsmamak, Devlet yaşamında hukuk kargaşasına neden olmamak, hukuk güvenliğini ve istikrarını sağlamak olarak özetlenebilir....

    Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

    Dosyanın incelenmesinden, 1962 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 251 parsel sayılı 2.620 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 2510 sayılı Kanun uyarınca oluşan tapu kaydı uygulanarak tapu kayıt miktar fazlası yönünden Hazineye pay verilip tarla niteliği ile 1494/2620 payının ..., 1126/2620 payının Hazine adına tespit ve tescil edildiği, ...'ın payının 06.10.1977 tarihinde satış yoluyla ...'a geçtiği, Orman Yönetimi tarafından ... ve Hazine aleyhine açılan dava üzerine Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.2007 tarih 2004/1362 E. - 2006/482 K. sayılı ilamıyla taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 14.06.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 08.02.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arazi niteliğindeki ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise, tahsis edilen taşınmaz bedelinin rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazın imar durumuna göre park ve yol alanında kalması nedeniyle tahsis işleminin iptal edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....

        Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla, sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği -dolu pafta sistemi- genel ilke ile bağdaşmaz....

          -KARAR- Dava; tapu iptal ve kayıt terkini isteğine ilişkin olup, yerel mahkemece kurulan hükmün temyizi üzerine; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu, ancak 6099 sayılı yasa hükümleri gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu ve mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu görülmektedir. Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde de resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM,ECRİMİSİL,İPTAL-TESCİL Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve tapu iptal ve tescil istemli karşı davanın yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece asıl ve birleşen davada elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, yıkım isteğinin reddine, karşı davada ise tapu iptal ve tescil isteminin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... Genel Müdürlüğü ve karşı davacı ... Kooperatifi vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ......’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.  ...

              Karar No----Kesinleşme Şerhi tarihi 16/05/2022 ,--- Asliye Ticaret Mahkemesi -----gerekçeli kararın ve ek kararın 09/09/20221. de kesinleşmiş olduğunu, , dava sonuca bağlandı ve tapu iptal Tescil davası lehlerine sonuçlanmış olduğunu, -----nolu daire kooperatif adına olan dairemizin tapusu iptal edildiğini, dolayısıyla mirasçı olarak kendilerine intikal ettiğini, Mahkemece verilen Tapu iptal ve tescil kararı kooperatif bu yer için ferdiyete geçmediğin'den dolayı kararın infazı yapılamadığını, İlgi tapu idaresi burası ferdiyete geçmediğinden kesinleşmiş olan mahkeme kararını bu sebepten uygulamadığını, kararın uygulanmasını istediğini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı davaya cevap vermemiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava tapu iptal tescil istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK-TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen gaiplik, tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davada gaiplik isteğinin kabulüne, tapu iptal ve Hazine adına tescil talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl davanın davacısı Hazine ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, davacı Hazine tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 588. maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptal-tescil, birleşen dava ise davacı ... İdaresi tarafından açılan 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı gaiplik, tapu iptal ve vakfı adına tescil isteklerine ilişkindir....

                  Mahkemece; tapu kayıtlarının bedelsiz iptal edilemeyeceği, tapusu iptal edilen taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmedileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 97.217,00.-TL tazminat bedelinden 5.000,00.-TL'sinin dava tarihinden, 92.217,00.-TL'sinin ıslah tarihi olan 25.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir....

                    UYAP Entegrasyonu