tapu siciline kayıtlı Temmuz 1943 tarih 4, 5, 6 ve 7 sıra numaralı, Temmuz 1947 tarih 1, 2, 3 ve 4 sıra nolu tapu kayıtlarının kendi miras bırakanlarına ait olduğunu, Orman İşletme Müdürlüğüne yapmış oldukları başvuru neticesinde bu tapu kayıtlarının yüzölçümlerinin genişletildiğini ve Mardin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1950/81 Esas, 1951/57 Karar sayılı kararı ile bu genişletilme işleminin usulsüz olması nedeniyle iptaline karar verildiğini, ancak tapu müdürlüğü kayıtlarında tapu kayıtlarının tamamının iptal edilmiş gibi gözüktüğünü, kadastro tespiti sırasında bu tapu kayıtlarının uygulanmadığını bu tapu kayıtlarına dayanarak Derik Kadastro Mahkemesi'nin ...,... ve 25 Esas sayılı dosyaları ile kadastro tespitlerine itiraz ettiklerini, tapu müdürlüğünden gelen yazılarda tapu kayıtlarının mahkeme kararına istinaden iptal edildiğinin belirtildiğini ileri sürerek, söz konusu tapu kayıtlarının sadece artırılan miktarının iptal edildiğinin tespitine, miktar artırımı öncesi yüzölçümleri ile tapuya...
Gerek AİHM’nin görüşü gerekse Yargıtay’ın bu yöndeki görüşünün emsal alınarak, artık vatandaşların tapu kaydına güvenerek, tapu sahibinden satın aldıkları taşınmazlara ilişkin tapunun, orman idaresi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda, taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi durumunda, idarenin tapu kayıtlarının doğru tutulmamasından dolayı oluşan tüm zarardan TMK’nın 1007’inci maddesi gereğince sorumlu olduğunu belirterek, uğradıkları zararın ödetilmesini istedikleri görülmektedir (Kazancı, 2014e). Somut olayımızda olduğu gibi özellikle tapu siciline güvenerek satın aldıkları taşınmazın daha sonra orman olduğu iddiası ile tapuları iptal edilen ve mülkiyet hakları ellerinden alınan kişiler iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM’ne başvurmuşlardır....
Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken ve 110 ada 12 parsel yönünden tapu iptal kararının kesinleşme tarihi 08/09/2016 tarihi, 101 ada 12 parsel yönünden ise 10/10/2011 tarihi iken, mahkemece 103 ada 42 ve 108 ada 22 parseller yönünden tapu iptal kararının kesinleştiği 03/07/2014 tarihinin tüm parseller yönünden tapu iptal kararının kesinleşme tarihiymiş gibi değerlendirilmesi ve belirlenen tüm değere bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi, ayrıca 2014 yılı resmî rakamları esas alınarak 2015 yılı değeri bulunup, daha sonra TÜİK endeksine göre yeniden 2014 yılı değerinin bulunarak yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması, yine 101 ada 12 parselin tapu kaydına 1964 yılında ...lehine konan irtifak tesisinin de taşınmazın değerine etkisinin tartışılmaması doğru değildir....
Mahkemece tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun iptali dava dosyasını tefrik ederek öncelikle tapu iptal ve tescil davasının sonucunu beklemesi, tapu iptal ve tescil davasının sonucuna göre de tasarrufun iptali davasının değerlendirilmesi gerekirken yargılama usulleri farklı olan tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun iptali davasının beraberce görülerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma neden ve şekline göre tüm davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BİRECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2007 NUMARASI : 2006/111-2007/765 Taraflar arasında görülen tapu iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal isteğine ilişkin olup, tescil talebinde bulunulmamıştır. Davacı, ortak mirasbırakan babaları H.. E..'nun 11 ada 15 parsel sayılı taşınmazını dava dışı M.. S.. B..'a 20.02.1989; onun da davalı oğluna 22.10.1990 tarihli satış aktiyle temlik ettiğini ancak yapılan temliklerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BİRECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2007 NUMARASI : 2006/590-2007/764 Taraflar arasında görülen tapu iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi.Duruşma isteği değerden reddedildi.Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal isteğine ilişkin olup, tescil talebinde bulunulmamıştır. Davacı, ortak mirasbırakan babaları H.. E..'nun 10 ada 3 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı oğluna satış aktiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptal isteminde bulunmuştur....
Değerlendirme ve Gerekçe : Asıl dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davası, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T1'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Asıl dava olan tazminat davası açıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davaların birleştirildiği, ilk derece mahkemesince Altınova ilçesi, Ayazma köyü 113 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile T1 adına tescil edildiği, tarafların tapu iptale ilişkin karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurmadıkları, dolayısıyla tapu iptale ilişkin hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunun saptandığı, bu durumda TMK’nun 701. maddesi hükmü uyarınca miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil istekli davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılmasına olanak yoktur....