Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki;davacı taşınmazın 1/2 payının maliki olduğunu ileri sürdüğüne, davacının dayandığı ve orman yönetiminin taraf olmadığı tescil ilamı ile oluşan 08/11/1994 tarih 21 sayılı tapu kaydında davacının 1/2 pay sahibi olduğu,geri kalan ½ payın malikinin ... ... olduğu ve bu dava sonucunda taşınmazın tapu kaydındaki niteliğinin değişmesi söz konusu olduğuna göre, mahkemece tapu kaydında 1/2 payın maliki ... ...’in davanın konusu ......

    Şöyle ki; davacı gerçek kişiler 1956 yılında yörede yapılan arazi kadastro çalışmasında çalılık olarak tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliklerinde bulunduğu iddiası ile tescil davası açmışlardır. Mahkemece çekişmeli (A), (B), (C) harfli taşınmazların orman sayılmayan yer olması ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuş ise de, orman bilirkişi raporuna, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasındaki konumunu gösteren, kadastro paftası ile irtibatlı kroki eklenmemiş, yalnızca orman sınır hattına 200 metre mesafede olduğu açıklanmakla yetinilmiş, ... fotoğrafları da incelenmemiştir. Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu orjinal kadastro paftası getirtilerek, bu paftaya göre en yakın komşu parseller belirlenmeden ve tespitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları, hükmen oluşanların hüküm dosyaları getirtilip incelenmeden karar verilmiştir....

      Maddesindeki "Orman tahdit ve kadastrosunun ikmaline kadar, bu kanunun 1 nci maddesi tatbikatından çıkacak ihtilaflarda, bir yerin orman sayılıp sayılmayacağı Ziraat Vekaletince belirtilir" hükmü gereğince, dava konusu yerin niteliğinin Ziraat Bakanlığından sorulması üzerine Bakanlığın "çekişmeli taşınmazın 4785 Sayılı Yasa gereğince devletleştirilen ve orman sayılan yerlerden olduğu iadeye tabi olmadığı" bildirmesi üzerine aynı davacılar tarafından bu defa Orman Bakanlığının bu işleminin iptali ile çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu büyük bir taşınmazın iade edilmesini talep ederek Danıştay da iptal davası açtıkları, Danıştay 8....

        Genel arazi kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 766 Sayılı Yasanın 48. maddesi ile halen yürürlükte olan 3402 Sayılı Yasanın 22/1 maddesi hükmüne göre "evvelce tespit, tescil veya sınırlama suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılmış olan yerler ikinci bir defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır" o halde, 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan taşınmazın 1972 yılında yanlışlıkla yeniden kadastroya tabi tutulması yok hükmündedir ve sahibine mülkiyet ... kazandıramaz. Oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Böyle bir tapu kaydını edinen kişi MY.nın 1023 maddesinden de yararalanamaz. Kaldı ki, öncesi orman olan taşınmazın özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi, o taşınmazın aslında orman olma özelliğini de ortadan kaldırmaz ve Hazine yada Orman Yönetimi 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı kalmadan iptal ve tescil davacı açabilir....

          Yargılama sırasında ..., ... köyü 1254 ve 1257 parsel sayılı sırasıyla 20000,00 m² ve 380,00 m² yüzölçümündeki tarla niteliğiyle davalı ... adına kayıtlı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece davacı ...nin davasının reddine, müdahil davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli 1254 ve 1257 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı Kemah Genç vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbitten sonra, 1979 yılında yapılan ve kesinleşmeyen orman kadastrosu ile dava tarihinden sonra 1993 yılında yapılıp kesinleşmeyen 2/B uygulaması vardır....

            Çekişmeli taşınmaz ister 1942 yılı orman kadastrosu sınırları içinde olsun, isterse 1942 yılı orman kadastrosu sınırları dışında olması nedeniyle, 1976 yılında 4785 sayılı yasa hükümleri gözetilerek yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılsın, her iki halde de, çekişmeli taşınmaz hukuken ormandır. Hak düşürücü süreler geçmiştir. Davalı gerçek kişinin tescil davası sırasında tutunduğu ve genel arazi kadastrosunda uygulanmayan eski tarihli tapu kaydı bu yere ait olduğu kabul edilse bile orman kadastrosunun kesinleşmesiyle yasal değerini yitirmiştir....

              VE ARK. Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi 10.05.2001 günlü dilekçesiyle; tapuda Davalılar murisi adına kayıtlı ... Köyü 107 ada 7 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğunu, bu niteliği gözetilmeden davalılar adlarına tesbit edilip yolsuz olarak tapuya tescil edildiğini, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davalılar murisi adına olan tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal tescile ilişkindir. 1993 yılında yapılan kadastroda Çekişmeli ......

                Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, Orman Yönetiminin davasının reddine, Refik Yaşa’nın davasının kabulüne, çekişmeli ... Köyü 3508 sayılı parselin orman olarak sınırlandırılmasına ilişkin orman kadastro işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ve karşı dava olarak on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1991 yılında yapılmış, 19.06.1991 ila 19.12.1991 tarihinde ilan edilmiştir. Genel Kadastroda ......

                  O yerin makilik olması nedeniyle orman sınırı içine alınamayacağının orman kadastrosuna itiraz süresi içinde açılacak davada tartışılabileceği, makilik yada tapulu, tapusuz tarlanın veya başka nitelikteki bir taşınmazın orman sınırları içine alınması ve hak düşürücü sürenin de geçmesinden sonra orman kadastrosu kesinleşeceği ve o taşınmazın hukuken orman niteliği kazanacağı, yürürlükteki yasalara göre bundan sonra hiçbir merci ve makamın kesinleşen orman sınırını değiştirmesinin mümkün olmadığı, dava konusu taşınmaz, 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle, Orman Yönetiminin taraf olmadığı kesinleşen tescil davası sonucu davalı ......

                    orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder" hükmünün, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğu, taşınmazın öncesinin orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yerin orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22...

                      UYAP Entegrasyonu