Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yerin orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzüğün"ün 34. maddesinin "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle...

    Köyü 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 782, 784 ve 785 sayılı parselleri satın aldığı, ancak, satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan bu taşınmazların tapuda devirlerinin yapılmadığı, Orman Yönetiminin tapu malikleri aleyhine kesinleşmiş tahdide dayalı açtığı tapu iptali ve tescil davaları Karşıya 1.ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince kabul edilerek, taşınmazların tapu kayıtları iptal edilerek orman niteliğiyle tapuya tescil edildiği, tapu iptali davaları devam ederken, diğer taraftan Orman Yönetiminin taşınmazların kullanıcısı olan A.. Ç.. hakkında açtığı elatmanın önlenmesi davasının Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 979/205 - 1980/941 sayılı kararı ile kabul edilerek davalı A.. Ç..'ın elatmanın önlenmesine karar verildiği, davacı A.. Ç.. tapu iptali tescil davalarının tarafı olmadığı için o kararlar için yaptığı yargılamanın yenilenmesi talepleri de reddedildiği anlaşılmaktadır....

      Dairenin bozma kararında özetle; "Yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1099 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği, kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapı lan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davalıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan ve daha sonra orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydına 2/B şerhi konulmasının yasal...

        Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli 131 ada 3 parsel sayılı taşınmazın içinde bulunduğu 2/B parselinin, Kemer Kadastro Mahkemesi’nin 1994/1085-2002/16 Esas, Karar sayılı ilamı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazın mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığının anlaşılması halinde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden sadece eylemli orman olduğu saptandığı takdirde Orman İdaresinin davasının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ... İdaresinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik davasının reddine, el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine yönelik davası hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ......

          Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın içinde bulunduğu 2/B parselinin, Kemer Kadastro Mahkemesi’nin 1994/1085-2002/16 Esas, Karar sayılı ilamı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazın mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığının anlaşılması halinde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden sadece eylemli orman olduğu saptandığı takdirde Orman İdaresinin davasının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ... İdaresinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik davasının reddine, el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine yönelik davası hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ......

            Şöyle ki; öncelikle 4 parsel için ibraz edilen tapu kaydı ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.09.1953 gün ve 334-340 sayılı tescil kararıyla oluşmuştur. 09.03.1954 tarihinde yürürlüğe giren 6333 Sayılı Yasa ile zilyetliğe dayalı tescil davalarında ilgili kamu tüzel kişisinin davada yasal hasım olacağı açıklanmış olup, davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtları senetsizden hasımsız olarak oluştuğuna ve kesin hüküm teşkil etmeyeceğine göre, Hazineyi bağlayan bir yönü bulunmamaktadır. Bundan ayrı olarak; çekişmeli taşınmazlar yaklaşık 35 dönüm civarında olup, üç yönden 177 ada 1 parsel numaralı orman parseli ile çevrili bulunmaktadır. Mahkemece, taşınmazların batısında yer alan 179 ada 1 ve 2 parseller hakkında araştırma yapılmamış , taşınmazların 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı belirlenmemiştir....

              Dava, orman kadastrosu sonucu Hazine adına tespit ve tescil edilen orman parselinin zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılarak 28.04.2009’da kesinleşmiştir. Yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde incelenmesi biçiminde gerçekleşir. Taşınmaz davalarında, davayı kesin ret sebebi olsa bile, sonradan açılacak davalarda kesin hüküm oluşturabilmesi için, deliller toplandıktan sonra arazi başında keşif yapılarak, taşınmazın paftadaki tam yeri ve yüzölçümü belirlenerek ve krokiye bağlanarak karar verilmesi gerekir....

                Ancak; mahkemece 1160 sayılı parselin kadastro parseli olup olmadığı, hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği, orman kadastrosunun kesinleşmesi sonucu 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılan taşınmazlardan olup olmadığı araştırılmadan, yine 4999 sayılı Kanunla değişik 9. madde gereğince yapılan düzeltmede, çekişmeli taşınmazda ne gibi bir işlem yapıldığı, orman sınırı dışına çıkarılıp çıkarılmadığı konusunda keşif ve uygulama yapılmadan ve taşınmazın ifraz ve düzeltmelerdeki durumunun ne olduğu krokili olarak belirlenmeden karar verilmiştir....

                  sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzüğün"ün 34. maddesinin "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler....

                    sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzüğün"ün 34. maddesinin "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler....

                      UYAP Entegrasyonu