Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2019/573 ESAS, 2020/344 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptal Tescil (Mükerrer Kadastrodan Kaynaklı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin 16/05/1998 tarihinde vefat eden Hüseyin Ataç'ın mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin maliki olduğu Esentepe Mahallesi 1 ada 14 nolu taşınmazın yüzölçümünün zemin ile uyuşmadığını, şuan itibarı ile zeminde taşınmaz 904,57 m2 olmasına rağmen tapu kaydında 729,84 m2 olarak göründüğünü, bu durumun iptal edilen ikinci kadastro uygulamasına ait mahkeme kararlarının çeşitli sebeplerle tapuya bildirilmemesinden kaynaklandığını, dava konusu taşınmazın olduğu alanda Tunceli Kadastro Müdürlüğü tarafından iki adet kadastro çalışması yapıldığını yargı süreci devam ederken ikinci kadastro çalışmasının iptal edildiğini, dava konusu taşınmaza ilişkin ikinci kadastro uygulamasının iptal edildiğinin tespiti ile bu duruma göre taşınmazın yüzölçümünün...

Birleştirilen davadaki iptal ve tescil isteğinin mahkemece, ‘’ … celbedilen tedavüllü tapu kayıtlarından taşınmazın davalı-karşı davacı ... ya da eşi adına tescil edilmediği, ilk tedavülden bu yana taşınmazın ... adına kayıtlı bulunduğunun görüldüğü, ‘’ gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır. Ne var ki, yukarıda yer verildiği üzere dava konusu bağımsız bölüm asıl davanın davalısı – birleştirilen davanın davacısı ... adına kayıtlı iken, vekil ... ... eliyle ... tarafından temellük edilmiştir. Mahkemenin iptal ve tescil isteğini ret gerekçesinin yerinde olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. İptal ve tescil isteği yönünden hatalı değerlendirme sonrasında terditli istek olan tazminata geçilmesi de doğru değildir. Öte yandan, birleştirilen dava yönünden; vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni üzerinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan sonuca gidilmiştir....

    Ancak, aynı taşınmaz için açılan tapu iptal tescil davası sonucunda taşınmazın muris adına olan tapu kaydı iptal edilerek ¾ hisse itibariyle davacılar ..., ... ve Sadık adına kayıt ve tescil edilmiş olup hüküm 13.09.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Vasiyete konu murise ait olan 1/4 payın davacı adına tesciline karar verilmiş olmasına göre kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre ve ayrıca muris tarafından kendisine ait olmayan ¾ hisse yönünden vasiyetname düzenlenemeyeceğinin tapu iptal tescil davası ile anlaşılması nedeniyle yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan mahkemenin davanın reddine ilişkin hükmünün ONANMASINA, 1.55.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.6.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

      HD.nce bakılan kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi neden olarak tapu kaydına dayalı iptal ve tescil davaları, 8. HD.nce bakılan Hazinenin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer ya da zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları ile 3. HD.nce bakılan ve müstakilen açılan haksız işgal tazminatı (ecrimisil) davaları hariç olmak üzere...) biçiminde formüle edilmiştir. Bu açıklamalar karşısında, Hazinenin tapusuz yer bakımından mülkiyet hakkına dayanarak açtığı davalar 8.Hukuk Dairesinin temyiz incelemesi alanına girmektedir. Bu bakımdan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesinin Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olması icap eder....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/704 Esas dosyası ile bedelsiz olarak tapu kaydını iptal ederek hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, taşınmazın hiçbir bedel ödenmeksizin karşılıksız olarak Hazine adına tescil edilmiş olmasının hukuka aykırı olmakla birlikte müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile şimdilik 5.000 TL 'sinin davalıdan tahsiline, tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihiden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının özeti İlk derece mahkemesince davanın m2 birim değerinin 62,38 TL üzerinden kabulü ile 40.328,22 TL.nin tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihi olan 11.09.2017 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar verilmiştir....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kendisine miras payı olduğunu iddia ettiği taşınmazın 3. kişilere farklı görünüm vermek amacıyla önce dava dışı kişilere onlardan da davalı eşine devredildiğini, taşınmaz üzerindeki hakkın kendisine ait olduğunu iddia ederek taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescil edilmesini karar verilmesini talep etmiş ise de; bu talep ''inançlı işlem sebebiyle tapu iptal ve tescil davası'' niteliğindedir. Uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gerekmekte olduğundan görevli mahkeme Asliye hukuk mahkemesidir (HMK. m. 2). Dava, Aile mahkemesi sıfatıyla hükme bağlanmıştır. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK'nun m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözönünde bulundurulur (HMK'nun m. 115/1)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade şeklinde tescil, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakan ...'...

            Dava konusu 160 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesine göre hazırlanan kadastro tutanağı eldeki tapu iptal ve tescil davası gerekçe gösterilerek Kadastro Mahkemesine gönderilmiş ve Kadastro Mahkemesince 2011/95 Esas sayılı dosya üzerinden yargılamaya başlanılmış olup, bu davanın halen derdest olduğu ve eldeki davanın kesinleşmesini beklediği dosyanın örneğinden anlaşılmaktadır. Eldeki tapu iptal ve tescil davasını yürüten Asliye Hukuk Mahkemesi de Kadastro Mahkemesinde başlayan davayı dikkate alarak Kadastro Mahkemesine yönelik olarak görevsizlik kararı vermiştir. Dava; kesinleşen kadastro tespitine karşı açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

              Mahkemece; tapu kayıtlarının bedelsiz iptal edilemeyeceği, tapusu iptal edilen taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmedileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 78.475,00.-TL tazminat bedelinden 5.000,00.-TL'sinin dava tarihinden, 73.475,00.-TL'sinin ıslah tarihi olan 25.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2003 yılında yapılan kadastro sırasında 108 ada 22 parsel sayılı 5.768,27 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kayıtları uygulanarak fındık bahçesi niteliği ile davacı ... adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra Hazine tarafından açılan, ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm kadastro öncesi nedenlerle ve tapu kaydına dayanılarak genel kadastro sonucu mera olarak sınırlandırılmış taşınmaza yönelik tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince Yargıtay 16. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2012 (Pzt.)...

                  UYAP Entegrasyonu